sözlük yazarlarının itirafları

entry163130 galeri video563 ses32
    151029.
  1. bugün bursada belediyede çalışan bir arkadaşımı aradım. kendisine belediyedeki temizlik görevlilerinden evlere/ofislere temizliğe giden bir görevli olup olmadığını, varsa benim ofise haftada bir gelmesi için konuşabilir misin diye sordum. yarım saat sonra ayarladığını ama akşam 5ten sonra iş çıkışı bayanın gelebileceğini söyledi.

    numaramı almış arkadaşımdan. gelmeden aradı. oğlum sizin ofiste temizlik malzemesi var mı diye sordu. ben de ablacım ofis daha yeni olduğundan pek bir malzeme yok sen neye ihtiyacın varsa al ben sana parasını veririm dedim.

    kadın malzemeleri almış. üstüne bir de fiş almış bana göstermek için. oğlum bak malzemeler bunlar hangisinin kaç para olduğu tek tek yazıyor dedi. 50 liralık malzemelerin hesabını veriyor daha adımını atar atmaz. üstelik kendisine soran olmadığı halde.

    sonra sen bursada tek mi yaşıyorsun annen baban nerede diye girdi muhabbete. tek kaldığımı ailemin uzakta olduğunu söyleyince baktım üzüldü. acıdı resmen bana. benim için üzüldüğünü hissettim gerçekten. yok abla sorun değil alıştık artık falan diye teselli etmeye çalıştım.

    sonra abla dedim ben aşağıdaki kafede oturuyorum sen işin bitince ara ben gelirim dedim gittim. 1 saat sonra aradı işi bitince. geldim teşekkür ettim kendisine. temizlik ücretini ve temizlik için aldığı malzemelerin ücretini verdim. malzemeleri aldığı yerden getirdiği fişte 53 küsür lira yazıyordu. bozuk olmadığı için 55 lira verdim. bu arada 2 tane içi boş 5litrelik pet su şişesi vardı mutfakta. oğlum bunları atacak mısın atacaksan ben alayım dedi. yok abla ben atarım onları çöpe sen uğraşma dedim. yok dedi benim kocam çöplerden pet şişeleri topluyor götürüp satıyor dedi. neyse sonra onları da alıp gitti.

    5 dakika sonra kapı çaldı. baktım binnaz abla gelmiş. 2 lira uzattı bana. bu ne abla dedim? malzemeler 53 lira tuttu dedi. abla dedim 2 lira için gidip parayı bozdurup geri mi geldin? olsun oğlum kimsenin hakkı kimseye geçmesin dedi. öyle diyince almak zorunda kaldım o 2 lirayı geri.

    sonra oğlum pek bir yemek yapamadım anca şimdi eve gidebiliyorum ama allah ne verdiyse yeriz sen akşam bize gel yemeğe dedi. buz dolabını açmış temizlemek için. içinde yiyecek bir şey olmadığını görmüş. bak oğlum senin ailen burada değilmiş. sende benim oğlum sayılırsın dedi. ütülenecek yıkanacak bir şeyin olursa ben yıkarım dedi. ne zaman istersen yemek yemek için bize gelebilirsin dedi. evinin yerini tarif etti.

    bazen dışarıda restoranda bir akşamlık yemeğe verilen para, bir kadının 1 aylık mutfak masrafı kadar olabiliyor. ama bu onun için önemli değil. çünkü tek başınasın. ve o yediğin yemek ev yemeği değil. yani resmen acımış bana. acınacak halde olmadığım halde. ortalamanın üzerinde bir gelirim, kendime ait bir işim ve ofisim var. ama sahip olduğum bir çok şey onun bana acımasına engel değilmiş. çünkü ona göre benim ailem uzakta ve bu çok kötü bir şeymiş. onun bana bakışlarındaki üzüntü benim insanlığa olan umudum gibi bir şey oldu resmen. bazen birinin sana acıması güzel şeymiş.

    galiba dünya bunlar gibi iyi yürekli insanlar yüzünden hala dönüyor...
    20 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük