duruyorum burada. sağımdan solumdan geçip gidiyor karmakarışık ve saçmasapan dertleriniz, düşünceleriniz. kaybolmuşsunuz eşyanın içinde. "eşya yüktür" bilmiyorsunuz.
şu köşeden binlerce kez seslendim, bağırdım, kollarınızdan çekip anlattım size. dinlemek istemediniz.