hatırlandığında iç burkan anılar

entry20 galeri
    19.
  1. dedem öldüğünde 4 yaşıma yeni girmiştim. öldüğü gün hepimiz başındaydık. buna ben ve benden 1 gün büyük dayımın torunu dahil. o günün sabahı dedem ''munia... hadi gel seninle beraber köye gidelim'' dedi. ''oluuur...'' dedim, olurdu benim için çünkü. giderdim dedemle koşa koşa köye. fakat dedemin nefesleri ağırlaşmaya başlayınca babam, kuzenimi ve beni alıp dışarıya parka çıkardı. parktayken sürekli kuzenime ''dedem köye gidecek. sen tutturdun buraya gelmek için, senin yüzünden geldik. senin yüzünden beni götürmeyecek.'' diyip durdum. eve döndüğümüzde salonda herkes ağlıyordu ve bizim dedemin odasının olduğu koridora girmemiz kesin olarak yasaklanmıştı. tuvalete gitme bahanesiyle koridora girdiğimde bir anlığına dedemin yatağını gördüm. beyaz bir örtünün altında, karnında kurbandan kurbana çıkan kocaman bir bıçakla yatan dedemi fark ettim. yakalanırım diye ''dedemi neden orada bıraktınız'' diyemedim. sonra mezarlığa gittik. annem teyzemlerin arabasında ağlıyordu. o gün ilk defa annemi ağlarken gördüm. sebebini sorduğumda ''deden köye gitti'' dedi, ''aman anne... niye ağlıyorsun ki? bizde gideriz yanına.'' demiştim. bir anda herkes bana kötü kötü bakıp tövbelemeye başladı. neden öyle kaşlarını çatıp tövbelediklerini hiç bir zaman anlamadım.

    sonra dedemin kırkı çıktı ve biz köye gittik. köyün her yerinde, yerdeki kocaman taşların altında bile dedemi aradım, bulamadım. o günden sonra 3 defa daha gittim köye ve hiç birinde evden dışarı çıkmadım. o beyaz örtünün altında yatan görüntüsünü de hiç bir zaman unutamadım.
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük