nedense "küçüklüğünün önemli olmadığı" ısrarla vurgulanmakla birlikte, yine de o yaşta birinin (sonradan o esnadaki amirleri fetöcülükten yargının karşısına düşecek olan ve onlardan emir almış olan) polisler marifetiyle ölmüş olması konusunda vicdanlar tam rahatlatılamadığından olsa gerek; bir gün eline taş, öbür gün molotof yakıştırılan (bekliyorum yakında gaza gelip "ya o zaten o gün oraya tüfekle gitmişti, haketmişti" falan da diyen çıkacak); bir gün 14 yaşında olduğu hatırlanan, ama ertesi gün giderek 17 yaşına doğru itelenen bir çocuk hakkında bir tür mütalaa denemesi.