skandal

entry20 galeri
    17.
  1. https://www.goodreads.com...e_Keeler_And_John_Profumo

    her ülkenin kendine özgü skandalları vardır. bir süredir kitaplığımda bekleyen bir ingiliz skandalı ile ilgili kitabı bitirdim. konu bir hayli eski olmasına rağmen belki de ingiltere tarihinin en ünlü skandallarından biri.

    2007 yılında ölen John Profumo'dan bahsediyorum.

    Eski ingiltere Savunma Bakanı John Profumo, ünlü skandalın kahramanıydı. her ne kadar skandalın üzerinden tam elli dört yıl geçmiş olsa da kesinlikle bu kitap okumaya değer!

    Belki kulağınıza çalınmıştır böyle bir olay;

    Bu Profumo zampara bir adammış, kiralık kız severmiş, parasıyla becerirmiş. Kızları "tedarik" eden de sosyete dişçisi Doktor Stephen Ward diye bir pezevenk (bileceksiniz canım, olayı anlatan filmde John Hurt oynuyordu)... Hafta sonları bir kır evinde partiler martiler tertipliyorlar (yanılmıyorsam Lord Astor'un malikanesi), Dr. Ward da kadın gönderiyor. Bu partilere önde gelen politikacılar, diplomatlar falan katılıyor.

    Doktorun elindeki en iyi iki "sermaye", Christine Keeler adında bir esmer güzeliyle, Mandy Rice Davies adında bir sarışın bomba. Şimdi artık ikisi de nine! (Christine Keeler 75 yaşında, Mandy Rice Davies ise 2014 yılında nalları dikmişti).

    O sıralar erkekler ikiye ayrılmışlardı, "Christineciler" ve "Mandyciler" şeklinde... Keeler "boy pos, endam ve bacak güzelliğinin" temsilcisi, Davies de "göğüs, kalça, dudak ve göbek tutkunlarının" gözdesiydi.

    Savunma Bakanı Lord Profumo bu kızların hepsini, tabii ücreti mukabilinde, götürmüş. En çok da Christine'i... Fakat işe bakın ki, Christine, Sovyetler Birliği'nin Londra askeri ataşesi Yevgeniy ivanov ile de yatarmış! ivanov'un KGB ajanı olmayacağını düşünebilene deli derler.

    Ortaya çıkınca kıyamet koptu. Bakan ilişkiyi hemen yalanladı. Yalan söylediği ortaya çıkınca da hem kendisi, hem de başbakan ünlü Harold Macmillan istifa ettiler, yani hükümet düştü. Seçimi de muhalefet kazandı.

    Bu arada pezevenk dişçi de utancından intihar etti.

    yani neymiş? ibneliğin sonu dedelik, orospuluğun sonu ebelik, şairliğin sonu da dergicilik!

    Fakat şimdi, elli dört yıl sonra bu kitabı okuyup dönüp geriye bakınca insan şaşıyor; Lord Profumo'ya yöneltilen en büyük suçlama, kiralık kızlarla yatıp kalkması değildi (o zamanlar "tele-kız" deyimi henüz icat edilmemişti), bu onun özel hayatıydı, eşi de onu bağışladı zaten. Kızın aynı zamanda bir Sovyet subayıyla da yatması, yani birinden ötekine "laf taşıması" ihtimaliydi.

    Oysa bu kanıtlanamadı. Keeler'in herhangi bir askeri sırrı yatakta ilişki sonrası sigara içerken Profumo'nun ağzından alıp ivanov'a aktardığı ispat edilemedi. Çünkü kızcağız böyle bir şey yapmamıştı. Harama hile karıştırmayan "namuslu" bir kızdı. Üstelik mahkemede ivanov'tan hiç mi hiç hoşlanmadığını, onun alt tarafı "kıllı bir Rus ayısı" olduğunu, ayının altına sırf ekmek parası için yattığını da açık açık söyledi.

    Fakat "tehlikesi" bile yeterli görüldü bu sır taşıma ihtimalinin.

    kitap yine de kafamı kurcalayan bazı soru işaretleri bırakmadı değil! mesela; "tersini" niçin hiç kimse göz önüne almamıştı? Öyle ya, Christine Keeler pekala Sovyet sırlarını askeri ataşeden alıp savunma bakanına getiriyor da olamaz mıydı?

    Acaba doksan bir yaşında ölen ve böyle hem hoş hem de hazin bir anı olarak tarihe geçen Lord Profumo, ingiliz değil de Türk olsaydı, "ne skandalı hemşerim, biz burada vatan hizmeti yapıyoruz, Rus'tan istihbarat koparacağım diye devlete masraf yazmadan hem kendi cebimizden para harcıyoruz, hem de şu moruk halimizle on dokuzluk çıtırla başa çıkmaya çalışıyoruz da anamız ağlıyor, istifa mistifa etmem, madalyamı da isterim" diye çamura yatar mıydı?

    (bkz: nasıl bağladım ama)
    5 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük