herhangi birini sevmekten vazgeçme eşiği

entry25 galeri
    21.
  1. Sonra bir gün, seni son sevdiğim o yerin adı çoktan değişmiş,- ben koşa koşa yeni taşındığım evin aboneliğini açtırmaya gidiyordum- ve sen ne kadar da büyümüşsün. ben de sensiz çok büyümüşüm, araba bile kullanıyorum, inanamazsın. bu hayat önüme ne koyarsa istemem diyemeden yaşıyorum, tıpkı senin yokluğunu kabul etmem gibi. bu epey zaman almış olsa da, bir gün öyle bir boşlukta işte, elektrik idaresine yetişmeye çalışırken anladım. o adı değişen yerden küçük hallerimiz, ilk tanıştığımız gün ki kıyafetlerimiz, senin lacivert gömleğinle benim koyu yeşil bluzum bile fırladı. hatta ve hatta kahküllerim bile fırladı, bana hiç mi hiç yakışmamışlardı. şimdi biliyorum yakışmadığını, şimdi biliyorum, bizim birbirimize ne kadar yakıştığımızı, ve nasıl ayrıldığımızı. içindeyken anlamak çok zor, hele acı çekerken. Hele öfke doluyken. Ama şimdi o kafeye gülümsüyorum, her şey çok çok geride kalmış, asırlar öncesi falan gibi.
    Bazen radyoda bir şarkı çıkıyor, tam seni anacak gibi oluyorum, arkamdan birileri selektör yapıyor. Gece yatağımda düşüneyim desem, hemen uykum geliyor. Ama bazen de işte, böyle koştururken zaman bir saniye diyor, bir saniye dur. O bir saniyede, ben hep seni hatırlıyorum. O bir saniyelerde ben senden ne zaman vazgeçtiğimi biliyorum.
    Ben sana tek bir soru sormaya geldim, bilirsin o gün giydiğim hırkayı hala giyiyorum. Sana sormak istediğim tek bir soru vardı, cevabını alamazsam demiştim mezara kadar rahat edemem. Alamadım. Sen bana o gün son kez baktın, bilmem belki öyle düşmanca bakmasaydın. Belki o köşede acımadan elini sallamasaydın. Belki sadece son kez bizim bankımıza otursaydık, son kez sesini uzun uzun duysaydım, bu bir saniyeler olmazdı, ben senden öyle vazgeçmez, şimdi böyle hayatın anlık telaşlarında seni anımsamazdım.
    aslında bir an da değil de yavaş yavaş vazgeçmişim. dizlerimi karnıma çekip çaresizce ağladığım her an, battaniyelere sarıldığım, romanlarda kendimi bulduğum, rüyalarımda gördüğüm her gece biraz daha azalmış. En çok da senin mutluluğun yok etmiş, öyle üzülünce de bir daha görmeyeyim diye ipin ucunu sessizce bırakmışım. Bana sorsan, bir daha göremezdim, -senin- bana düşman gibi bakmanı. her yaşananda o eşiği bir kez daha, bir kez daha atlamışım. belki ben bu kadar vazgeçebiliyorumdur. bir keresinde birlikte söylemiştik bunu, sen anımsamazsın ben ezbere bilirim.
    ''unutmak değil ama belki hatırlamamak mümkün''
    6 ...