ilkokul ikinci sınıftayım, abim de 5. sınıfta, para kazancaz dedik. n'apalım? gevrek(simit) satalım dedik izmir karşıyaka sokaklarında. aldık evden birer alüminyum (küfür etmedim burda) tepsi, birer havlu, hem yaz sıcağında terimizi silmek hem başımızla tepsi arasına koymak için. sabah ezanları okunurken fırına gidip babamızdan aldığımız sermayeyle 20 şer gevrek aldık sıra bize gelince. halatını söken ayrılıyodu limandan açık denizlere ekmeğini kazanmaya. abimle 30-40 metre beraber yürüdüm henüz tiz sesimle "vaaaarr geevvreeekk, taazze çıtııırr geeevrek vaaarr" diye bağırmadan. tüm gün beraber olamayacağımızı anlamıştım mecburen ayrıldık ilk sokak ayrımında.
ilk müşterimi; çok heyecanlanmış olsam gerek hatırlayamıyorum. ama müthiş bi duyguydu , hayatımda ilk kez kâr etmiştim %50 kadar. bu iki üç gün sürmüştü.
uzun uzadıya anlatmiyim, o gün 20 lira kazanmıştım, ateşlenip hasta olmuştum ve 25 lira ilaç parası tutmuştu.
bu da böyle bir anım işte. *