kürt sorunu

entry654 galeri video4
    137.
  1. öncelikle bölücü mantığıyla beyni doldurulmuş sığlardan olmadığımı belirtmek istiyorum başlığı görür görmez içlerinde eksileme isteği doğanlara. kürt değilim, aksi gibi kendisinin türk olduğunu sanan çoğunluktan da değilim. bir nevi abd'nin yandan yemişi olmadı mı zaten türkiye, nasıl ki saf amerikalı yok aynen saf türk de yok. saf türklerin zaten fiziksel özellikleri şöyledir ki boyları 1.60- 1.70 civarlarında çekik gözleri olan ve göz renkleri yaşadıkları tabiat koşullarına paralel olarak da çoğunlukla siyah ya da kahverengidir. her neyse, bu konulara girince insanın konuyu dağıtmama gibi bir ihtimali olmuyor.

    neyse, konumuz çoğunluğu doğu ve güneydoğu anadolu bölgelerinde yaşamakta olan kürt kardeşlerimizin sorunudur, diğer bir deyişle kürt sorunu.

    şuranın bilinmesi gerekir ki bu sorunu kavrayabilmek için bölgenin mutlaka ama mutlaka görülmesi gerekir. 8 yaşımda ebeveynlerimin tayinleri nedeniyle ayrıldığım bölgeye askerlik sebebiyle 16 yıl sonra atğm olarak 8 ayımı geçirmek üzere geri döndüm. yöre halkıyla konuşmadan, onların zorunlu göçlerde neler çektiklerini, duygularını ve düşüncelerini hissetmeden yorumlarda bulunulup çözüm önerileri getirilirse bir yanı, hem de koca bir yanı eksik kalır. basit bir örnek verip konuya devam etmek istiyorum: 20-23 yaşlarında bir gence ne kadar hızlı koştuğunu sorup aklımca komiklik yaparak " pkk dan kaçarken koşmayı da öğrenmişsiniz" dediğimde altığım cevap tokat gibiydi :" biz ailecek goşmayı cendermelerden gaçargen örgendik.". orda adı konmamış bir devlet terörü yaşandığının kanıtıydı bu cevap. **
    evet, kürt sorunu. bunu sadece pkk terör örgütüyle kısıtlamak, sorunu daha başlangıçta çıkmaza sokar. kürt sorunu pkk terör örgütünün ilk eylemini gerçekleştirdiği, bundan 23 sene öncesinin 15 ağustosundaki eruh baskınından çok daha öncelere, osmanlı dönemine kadar uzanmaktadır.

    osmanlı devletinde, 2. mahmut'un ıslahat hareketlerine kadar doğu ve güneydoğu anadolu bölgesinin yönetimi, padişaha doğrudan bağlı olan emirlerin ve beylerin elindeydi. ıslahat hareketleriyle birlikte 2. mahmut, bölgenin yönetimini emirlerden ve beylerden almaya kalkışmasıyla tarihin (benim bildiğim) ilk kürt isyanı gerçekleştirilmiştir, tarih : 1834. botan emiri bedir han'ın özerklik amacıyla başlatmış olduğu isyan 1838 yılında kardar sürmüştür. bu arada kürt isyanlarının ömürleri de bir hayli ilginç, hiç biri terör örgütü pkk kadar uzun soluklu olmayı başaramamıştır çoğunun arkasında pkk'nın da aldığı dış güç yardımı olmasına rağmen. bu çok uzun ve farklı bir tartışma konusu.

    her neyse, ilk çıkan isyanın ardından ayaklanmaların nitelikleri tarih ilerledikçe değişime uğramıştır. ilk isyan bölge yönetimini elinden vermek istemeyen kürtler tarafından çıkarılmış, sonuncusuna gelince ise asıl etken dışlanmışlık ve bölgeye devletin sırtını dönmesi nedeniyle oluşan ekonomik çöküntü. devletin sırtını dönmesi deyimi tam anlamıyla ne denilmek istendiğini belirten bir söz öbeğidir. cumhuriyetin ilanından itibaren devlet bölgeye üvey evlat muamelesi yapmıştır hala da yapmaktadır.

    gerek atatürk'ün verdiği sözler, gerekse daha sonraki hükümetlerin vaadleri unutulmuş ve gerçekleştirilmemiştir. bunlardan en önemlisi pek çok insanın bilmediği atatürk'ün kürdistan vaadidir. atatürk kürdistan kelimesini kullanmıştır ve 16 ocak 1923 tarihinde izmitte köşe yazarlarıyla yaptığı konuşmada kürtlerin anayasının da verdiği hakla kürdistanı zaten kuracaklarını söylemiştir. (bkz: atatürkün kürtlere ozerklik vaadi)
    cumhuriyet dönemindeyapılan yatırımların, fabrikaların, 1923 - 1984 aralığında, %95 e yakını batı anadoluya devlet teşvikiyle yapılmıştır. zaten coğrafi olarak zor bir yapıya sahip bölgeden bir de 1991 yılında özal'ın basından gizlemesini istediği ve bunu bir gizli basın toplantısıyla yazarlara da aktardığı zorunlu göç de eklenince yaşanılan sosyal ve ekonomik çöküntü hat safhaya çıkmıştır. göç etmeye gücü olmayan, toprağını bırakmak istemeyen halka işkenceler ve baskılar uygulanmış, yıllar sonra türkiyenin tazminat ödemek zorunda kaldığı halka dışkı yedirme olayları yaşanmıştır. göç eden kürt kardeşlerimizin hayatları da hiç kolay olmamıştır lakin gittikleri yere entegre olamamalarının verdiği dışlanmışlık bir çok kürt gencini birbirine bağlı tutarak çeteleşmeye ve mafyalaşmaya itmiştir.

    kürtlere en büyük darbelerden biri de 1980 darbesidir. diğer başlıklarda da bahsettik zaten diyarbakır cezaevi bunların sadece bilinen küçük bir kısmıdır. 1984 - 2000 yılları arasındaki faili meçhul, suçsuz kürt kardeşlerimizin ölümleri, öldürülmeleri ve yaşanan olaylar bir çok kürdün son çare olarak dağlara çıkmasına yardımcı olmuştur. jitem adı altında uygulanan devlet terörü ve kürtlerin asimilasyon süreci türkiyenin kara bir lekesi olarak tarihte yerini almıştır. asimile edilme çalışmaları o boyutlara ulaşmıştır ki devletin bastırdığı sözlüklerde kürt kelimesinin açıklaması bakın ne hallere düşmüştür:

    kürt: dağlık bölgelerde yaşayan türklere denir. karlara basarken çıkan kart kürt sesleri nedeniyle zamanla adları önce dağ türkleri, kar türkleri olarak değişmiş, daha sonra da kürtler olarak kalmıştır.

    bu kadar rezaletten sonra kimse kalkıp da kürt sorunu yoktur sorunlu kürt vardır gibi komik olmaktan öteye geçemeyen yorumlarda bulunmasın. türkiyenin utanç verici yakın tarihi incelenmelidir.

    filozofun dediği gibi : bana 4 tane çocuk verin, birini bilim adamı, birini filozof, birini hırsız sonuncusunu da katil yapayım.

    kimse kötü olarak doğmaz. sunulan şartlar sonucunda kürtlerden nasıl bir nesil beklemeyi düşünüyorsunuz?

    çözüm mü , çözüm ise ayrı bir başlıkta yorumlanacaktır. esen kalın.

    büdüt: yazı 1 sene önce yazılmıştır, bir yanlışlık eseri silinmiş. geliştirebilirdim ama orjinal haline dokunmaya kıyamadım.
    3 ...