nasılsınız? az evvel uludag sözlük'te haklı olduğunuz gerçeğini dile getirdimde eksi'lediler beni, gerçi sikimde de değil.*
[....]eksileyin eksileyin, sorun eksilemeniz değil, asıl sorun şu: siz, oyunuzu kullanırken, tercih nedenlerinizi belirlerken, kendinizi gerçekten dağdaki çoban ile bir mi tutuyorsunuz?
bunu demek dağdaki çobanı köçümsemek ya da ondan nefret etmek demek değildir. aradaki farklarını söylemektir.
aysu kardeşimizde, çıkıp dobra dobra bunu söylemiş. evet bende kendisine hak veriyorum. çünki, dağdaki çoban'ın oy kriterleri ile benim oy kriterlerim arasında dağlar kadar fark var.
en basitinden, benim bildiklerimi bilmiyor, bu yeterli bir neden. o adam haberi atv den show tv den öğreniyor, ben istediğimde, oturduğum yerden klavyemde bir iki düğmeye basarak tüm medyayı ayağıma getiriyorum, olayları kapsamlı olarak irdeleyebiliyorum, ancak dağdaki çoban bunu yapamıyor. neden yapamıyor?
çünkü o çoban google'ın ne olduğunu bile bilmiyor. şimdi ben kendimi, çoban'ın bu bilmedi google konusunda birinci derecede suçlu görüyorum. çünki bunun sorumlusu biziz. ama ne olursa olsun, oyum onun oyu ile benim oyum eşit değil. benim oyum daha değerli, benim oyum daha düşünceli. benim oyum duygu oyu değil, mantık oyu.
bu mevzu akpmhpchp v.s. mevzu'su değildir, taa geçmişe dayanır. demirelin, adamlarının, köylerdeki imamlarına "bakın komünistlere oy verirseniz, camiilerinizi yıkarlar, dinsizdir onlar......"
"bu cuma namazında herkese de söyleyin bunu" demelerine dayanır. tabii konu aslında demirel de değil, demirel gibi niceleri....