uber denen şirket, bu başlıktaki entrylerde gördügüm kadarıyla taksicileri bir "kalite" devrimiyle yıkmaya kendini adamış görünüyor.
bu ülkenin insanından ne kadar umudumu kesmişsem taksicisini de, taksiciden memnun olmayan kitleyi de ayrı ayrı sikmek niyetindeyim. bir tanesi taksicinin dış görünüşüne takmış. sana ne yarrak. birine dış görünüşünden dolayı bir önyargıyla yaklaşırsan o adamı her şekilde suçlu görürsün. sen onu öyle betimlemişsin beyninde. takım elbiseli katil olmaz sanıyorsun. umuyorum bir taksici bir gün götüne beyzbol sopası sokar.
gelelim taksicilere, çocukken bize aşılanan "yabancılara kapıyı açma, bir şey verirse alma" tarzı baskıların sonucu olarak insanlar kolay kolay yabancılara güvenemiyor, özellikle de taksiciyse egitimsiz olmasından dolayı önyargıyla yaklaşılıyor. fakat bu ebeveyn ögütlerinin hiçbiri de temelsiz degil. sonuçta binbir türlü insan var, taksicinin arabasına tek başına binen bir kadının tecavüze ugramayacagına dair bir garanti yok. eger taksiciler böyle bir garanti verselerdi insanlar bu kadar memnuniyetsiz olmazdı. bunu saglamak çok zor ya da masraflı olmamasına ragmen kolaya kaçıp rakip firmayı kapatmaya yönelik söylemlere ve eylemlere girişmişler.
bunları söylerken taksiye, toplu taşımaya göre 10-15 kat daha fazla ücret almasından dolayı çok fazla binmedigimi de belirteyim. bindiklerimde de bahsedilen profillerde taksiciyle karşılaşmadım. hatta sınava giderken beni yetiştirmek için canını tehlikeye atan bir amcaya da denk geldim.
iki tarafı da haklı ya da haksız gördügüm noktalar var, mesela;
-taksici takım elbise falan giymek zorunda degil. çünkü takım elbise giyince, sinekkaydı traş olunca içindeki insan degişmeyecek. böyle bir talepte bulunan insan amerika'da wall street dallamalarından çok kazık yer benden söylemesi. onlar tam istedikleri profilde adamlardır.
-kimsenin bagajını taşımak zorunda da degil, bunu yaparsa bu bir nezaket göstergesidir, ama hiçbir taksicinin böyle bir zorunlulugu yok. malzeme senin malzemen. sen getirdin onu, taşıyabilecegin kadarını getirebilirdin.
-kimseye kapıyı açmak zorunda da degil. böyle bir yavşaklık mı var? sen kimsin de senin kapını açsın ya o adam. efendisi misin? adam senin kölen mi? yoo, sadece karşılıklı anlaşma geregi para verip seni bir yere götürmesini isteyeceksin. böyle bir davranışta bulunan şoförün saygılı birisi oldugunu düşünen maldır. adam bunları zorunluluktan yapıyor, içinden anana bacına sövüp sövmedigini bilemezsin.
-taksici gerçekten kötü düşünceli olabilir, bunlara taksiciler önlem alabilirler, mesela araç ortasına kurşun geçirmez bir cam koyarlar böylece yolcuyla şoför muhattap olmaz. arkadaki kapıların emniyet kilidi ayarı da manuel olur, böylece kimsenin yolculuk sırasında başına bir şey gelmeyecegi garanti edilmiş olur.
-taksiciler müşteri seçiyorlar, yolu uzatıyorlar ve bu tarz şark kurnazlıklarına başvuruyorlar, bu bir gerçek. bu da müşteriler açısından bir sorun ve bunu da çözmesi gereken yine taksicilerdir.