anadolu'daki türk tarihini malazgirt savaşı ile başlatan, avrupa'daki türk tarihini osmanlı fetihleri ile sınırlandıran türk-islam sentezi adı verilen ingiliz/amerikan projesini şiar edinen fetö evlatlarına kapak niteliğinde bir şiirdir.
türk-islam sentezi diye bir şey olmaz, olamaz, kabul edilemez.
türk, türktür.
kültürü de türktür, araplaşamaz, araplaştırılamaz...
şiirin adı: hakikat nerede.
ama biz onu "tuna şiiri" olarak anıyoruz.
çünkü biz de atamız gibi hasretiz tuna'ya.
ulu önder bu şiirde hint avrupa odaklı tarihçilik anlayışına göndermeler yapıyor ve onların yazmaya çalıştığı türk tarihinin ne kadar kadim olduğuna dikkat çekiyor.
Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
Dinleyin sesini doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karatıda şafak
Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.
Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa'nın Alplerinde Oğuz torunları
Doğudan çıkan biz, Batıdan yine biz
Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Dünya o zaman görecek hakikat nerede,
Hakikat nerede?