Akşam gazetesi yazarı Sedat Sertoğlu, Rusya ile Gürcistan arasında patlak veren savaş sonrası, Sovyet Rusya-Gürcistan-Türkiye ilişkilerinden tarihi bir ayrıntıya köşesinde yer verdi.
GÜRCiSTAN, TÜRKiYE'YE KATILSA NE OLUR?
Hemen "Hoppala Hasan dayı nereden çıktı şimdi bu?" demeden önce bu yazıyı okuyun lütfen... Bakın tarihte neler olmuş?
Gürcistan bu tuhaf savaş yüzünden şu sıralar güncel ya... işte bu bağlamda yazdık bu yazıyı... Örneğin Gürcü lider kalkıp Ruslara "Siz çok mu istiyorsunuz Güney Osetya ve Abhazya denen bölgeleri? Buyurun alın sizin olsun. Biz de Türkiye ile birleşiyoruz. Böylece NATO sınırınıza geliyor" dese neler olur acaba?
Bakın 1930'larda Gürcistan'da Mergel-Lazlar denilen bir grup vardı. Bunların kendi gazeteleri ve alfabeleri bulunuyordu. Stalin bu grubun Sovyetler Birliği'nden ayrılmasından çok korkuyordu. Bu nedenle liderlerini öldürttü. Gazetelerini kapattı ve pek çok Mergel-Laz'ı Kazakistan'a sürdü. Stalin bütün bunları "ilkel bir kültürün yüksek bir kültürün akıntısına çekilmesi olarak" nitelendirdi.
Sovyetler'de bu korku 1950'lerde yeniden depreşti. Bundan çok korkuyorlardı. Gürcülerin, Türkiye ile birleşme tehlikesine karşı Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi Kasım 1951 ve Mart 1952 tarihlerinde iki karar aldı.
Unutmayın tarihte bir de Lazika Krallığı vardır. MS 3'üncü yüzyılda bölgede en etkili krallıktı... Ekonomik olarak da günümüzün kazılarında bulunan sikkeler o dönemlerde şimdiki Gürcistan topraklarında yaşayanların, şimdiki Anadolu topraklarında yaşayanlarla yoğun ticari ilişki içinde olduklarını göstermektedir...
Hani biz "Mesela" dedik bu konuda... Ne enteresan bir yeni sayfa açılır tarih kitaplarında diye düşündük. Özetle önce yüksek sesle düşündük ve sonra yazdık.
