değildir, sanatın tarihsel gelişimine bakarsanız, sanat sürekli ya dinin ya da aristokrasinin elinde olmuştur. 1800 lerden sonra neoklasizmin çökmesiyle romantik ve realist akımlar halka inerek hal için bir şeyler yapmaya çalışmıştır. demokrasi, eşitlik gibi hakların krallıkları bir bir yok etmesiyle ve kilisenin aşırı derecede zarar almasıyla artık sanatçı özgür kalmış ve alıcısı halk olmuştur. bu yüzden halk için sanat anlayışı benimsenmeye başlamıştır fakat sanatçı burada özgürdür. daha sonraları sanat iki büyük darbe yaşayacak ve komünist, kapitalist kavgasında bir propaganda aracı olarak kullanılacaktır. buna tepkiler tabi ki gecikmeyecektir fakat doğu bloğu çökünce hepten sanat kapitalistlerin eline kalacaktır. dün venetik, florensa, paris gibi şehirlerken bugün new york olacak. kapitalizm sanatı da ticari bir mal gibi sunup dün kilise ve dinin hizmetinde olan hür olmayan sanatçılar bugün sermayenin köpeği haline gelecek ve sanatçı gene belli dayatmalarla asla istediğin yapamayacak. şimdi sanat toplum için derseniz bu kafaya göre sanatçı asla özgür olamaz.
sanat sanat için olmak zorundadır, bir sanatçı sanatın kendi gerçekliği içinde ve hayal gücünde hiçbir etik, otoriter kısıtlamayla karşı karşıya kalmaksıızın tamamen hür bir şekilde sanatını icra etmelidir.
sanatsız bir toplumun da amuna koyayım.
beni duchamp ın yanına gömsünler. evet.