fazıl say

entry1489 galeri video18
    1344.
  1. kendisini canlı olarak ilk defa haziran ayında Viyana Oda Orkestrası ile dinleme şerefine nail olduğum müzisyen...

    muazzam bir gösteriydi!

    ama ben Fazıl'ı hep bundan yıllar yıllar önce sarf edip olay yarattığı sözlerle hatırlıyorum. durup dururken bir gün bir laf edip, tüm türkiye karıştırmıştı...

    Orhan pamuk gibi sıçıp sessiz sedasız tüymeyi de bilemedi garibim, ortalığı baya velveleye vermişti.

    Eh, herkes bir gün bir kitap okuyup hayatını değiştirecek değil ya, kimisi de gündemi değiştirirdi...

    Fazıl Say "böyle giderse ileride Türkiye'den ayrılmayı düşündüğünü" söylemişti, basın da üzerine mal bulmuş Mağrıbi gibi atlamıştı tabii. Bu arada birçok kişinin de görüşüne başvurulmuştu.

    "Kendini bir bok sanıyor" diyen de vardı, "giderse çok da üzülmem" diyen de, onaylayan da, kızan da, endişelenen de, kınayan da...

    Fakat genel eğilim, "gitme kal, mücadele et, Atatürk de öyle yapmıştı" şeklindeydi. hele türk basınında; "Gidersen notaların bende kalmaz, seni alkışlamış ellerimde bir tuhaf sızı kalır" şeklinde edebiyat döktüren bile vardı.

    Fazıl'ın babası Ahmet Bey de "mücadele et" demişti. bu kadarını şimdi ha deyince hatırladım ama o ara hande Ataizi denen magazin kaşarını mı kucağında hoplatıyordu yoksa bir başkasını mı emin değilim.

    iyi hoştu ama kimse de bir çözüm yolu sunmuyordu mücadele et demekten başka! Fazıl nasıl mücadele etsindi?

    Atatürk'ün "vatanını en çok seven işini en iyi yapandır" özdeyişi doğrultusunda, besteler yapmayı mı sürdürsündü? Yoksa, Kenan Doğulu tarzı, eski marşların disko versiyonları ha, sözgelimi "müjdeler cıs taka tak tak var yurdumun cıs taka tak tak toprağına cıs tak taşına cıs cıs tak tak"... Ya da, "dağ başını oh yeah duman almış come on baby yürüyelim arkadaşlar shubi shubi shubi luba"...

    aslında doğrusunu, yani; "keman konçertosu bestelemek de bir mücadeledir" demişti ama Türk milletindeki muhaliflerin müzik zevki Sezen Aksu'dan pek öte gitmediği için bunu değerlendirememişlerdi.

    elbette o günden bu yana köprünün altından çok sular aktı ama fazıl, hep olmadık zamanda, olmadık şeyler söyleyerek hep başını boka sokmaya devam etti...
    7 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük