bir siyasi parti adayını belirler ve oy kullanma hakkı olanların seçimine sunar.
seçilirse; belli yasal kurallar içerisinde, belli bir süreliğine, seçildiği göreve başlar.
buna seçme ve seçilme hakkı denir. anayasal güvence altındadır.
seçilen, görevde bir suç işlerse, yine yasalar ve anayasal kurumlar gereğini yapar. buna hukukun üstünlüğü denir.
ben parti gn. başkanıyım, sen gideceksin, gitmiyorsan " senin dosyanı açarım " demek suçtur. neden mi ?
çok basit, seçilmişin yasa dışı işi varsa, örneğin bu kişi belediye başkanıysa, içişleri bakanlığı o belediye başkanını mahkemeye sevkeder, gerekirse soruşturmanın selameti için deyip görevden alır ve yerine kayyum atar.
yani bir parti gn. başkanı suçu gizleyemez, örtbas edemez, aba altından sopa gösteremez, şantaj yapamaz.
seçilmişi tehditle, şantajla, istifa ettirmek anayasal suçtur.
not: tüm bu yukarıda belirttiğim konularda yaşananlardan dolayı muz cumhuriyetinin yurttaşları için çok üzülüyorum.
umarım sevgili muz' lular; yakın bir gelecekte, bu hukuksuz uygulamalara son verecek bir düzen kurarlar.
bizim ülkemiz gibi yöneticileri ve halkıyla, anayasal düzene bağlı, demokratik bir hukuk devleti olurlar.
bunu, bir patagonya kivi cumhuriyeti yurttaşı olarak bütün kalbimle diliyorum.