bu sözü 18. yüzyılda Dr. Samuel Johnson söylemiştir. Şimdi buraya ayraç açıp da adamın doğum yılıyla ölüm yılıyla sizi sıkmayayım.
Cümlenin ingilizce aslı şöyle: "Patriotism is the last refuge of a scoundrel"...
Yanlış bilindiği, çünkü yanlış tercüme edildiği de böylece hemen ortaya çıkıyor: Adam "milliyetçilik" dememiş, 'vatanseverlik' demiş.
Bu iki kavram da sağcılarla solcular arasında epey çekişme yaratmıştır ha... Birini kabul edersen sağcı, ötekini kabul edersen solcu oluyorsun. Tıpkı, "milli" deyince sağcı, "ulusal" deyince solcu sayıldığın gibi bu enayi toplumda...
Samuel Johnson, vatan haini olduğu iddiasıyla hiçbir kovuşturmaya uğramadığını, hiçbir ingiliz basınında kendisi hakkında "silence this traitor" falan da yazılmadığını gözüne alırsak, demek ki bu herif "başka bir şey" kastetmiş.
kaldı ki bu lafı dile getirene de neden kızılır? Çünkü Türkiye'de doğru dürüst felsefe eğitimi yoktur. Doğru dürüst mantık eğitimi de yoktur. Doğru dürüst matematik eğitimi bile olmadığına göre, düşünce disiplini hiç yoktur. Türkiye'de felsefe eğitimi, "Platon'un başlıca eserlerini sayınız" düzeyindedir. Anlı şanlı bir özel okulda bile, hocamız bize iki dönem boyunca içinde hem felsefe, hem psikoloji, hem epistemeloji hem ontoloji hem de "behaviorism" olan bir çorba okutmuştu...
işte böyle böyle, ortaya, okuduğunu kıçından anlayanlar çıktı... bu söylem sadece bir örnek!
"Vatanseverlik bir alçağın son sığınağıdır" demek, "her vatansever alçaktır" anlamına gelmez. Bazı sağcı zibidiler öyle anlıyorlar. yazık!
