Konyadaki Kuran kursundan gökyüzüne kanatlanan kızlara
Uyuyun çocuklar. Sabah olacak.
Bir yanınızda Felak, diğer yanınızda Nas, kanat çırpacaksınız gökyüzüne. Kötülük değmeyecek güzel gözlerinize, öfke değmeyecek, kıskançlık, nazar, vesvese, ipe üflenen büyüler, inciten bakışlar değmeyecek artık. Ne gecenin ne kem gözlerin şerri değecek soluklarınıza.
Size kötülük yok bundan böyle.
Üçüncü sayfalar, hukuki raporlar, Tanrı gibi konuşanlar, yönetmelikler, ulu hocalar, havasız odalar, uykusuzluk, çağdaş yaşam parodileri, kirli sarıya boyanmış soğuk binaların girişine asılan duyurular, kokmuş peynirler, eksik ezberler, o kitapları okumalar da yok.
Uyuyun çocuklar. Sabah olacak.
Bir adam da sizin için gelecek bu şehre koşarak.
....
Birden, bir çocuk kırkıncı gününe gelmeden, kırk Yasin-i Şerfi okunmuş evlerin camlarından, derin nefesler eşliğinde, gözler kutsallıkla kapanarak, aynı kutsallık ağızlarımızda mırıltıya dönüşerek kırk Kulhu, kırk da Elham okunacak sizin için.
Uyuyun çocuklar. Sabah olacak.
Anneniz gelecek ilk dersten önce. Size iğne oyalı yemeniler, dans ederken dönen fırfırlı elbiseler, bol resimli dergiler, kokusu üzerinde kekler getirecek. Size hayır duaları, üç yaşından beri üstüne koyulan çeyizler getirecek.
Anneniz gelecek sabah erkenden.
Size elhamdülillahlar;maşallahlar,subhanallahlar ve bol bol nazar duaları getirecek.
Babanız gelecek bir de doğru söylüyorum.
Paketli dondurmalardan getirecek koşarak. Dondurmalar erimesin ya ondan!
Babanız gelecek kızlar. Size doyasıya sarılmalar getirecek. Bayram sabahları, piknik yolculukları, eve erken gelmeler, kırmızı ayakkabılar, o vitrindeki elbiseyi, o arkadaşınızdaki cep telefonu getirecek.