rusya'nın ateşkesi kabul etmemesi ve rus ordusu'nun sürekli ilerlemesi ile işin renginin değiştiği savaştır.
rusya tüm dünyadan gelen ateşkes uyarılarına kulak vermeyerek gürcistan'ın tamamını yutmak için bölgede organize olmaya, bir daha çıkmamak üzre konuşlanmaya başlamıştır.
işin özü osetya ya da abhazya sorunu değil, hazar petrollerinden amerika'nın nemalanmasını önlemektir.
bu minvalde de rusya'nın ilk işi soros ve abd destekli saakasvili'yi koltuğundan indirmek olacaktır.
şayet türkiye ve abd olaya müdahale etmezse kafkaslardaki abd ve dolayısıyla türkiye çıkarları bu işten olumsuz yönde etkilenecektir.
burada türkiye bir yol ayrımında kalmaktadır.
yıllardır peşinden ayrılmadığımız, bir dediğini iki etmediğimiz, dünyanın kanını emen amerika mı?
yoksa abd'ye karşı dünyanın yegane direnişçisi olan putin'in rusya'sı mı?
devlet olarak ulusalararası aleni ve gizli anlaşmalar doğrultusunda abd'nin yanındayız tabii,
ama ya halk?
ya türk halkı?
burnumuzun dibinde kürt devleti kurmaya çalışan, askerlerimizin başına çuval geçiren, madenlerimizi esir eden, siyasetimize yön verip, siyasilerimizi kukla eden amerika'nın yanında mı sizce...
bir anekdot ta gürcistan için;
türkiye-azerbaycan entegrasyonu'nun en önemli ayağı olan bu ülke aslında türkiye için en önem arz eden coğrafyada.
bunu şimdiye dek siyasilerimiz görmedi ama türk silahlı kuvvetleri yaklaşık 10 yıldan beri gürcü ordusunu eğitmekte ve modernize etmekte.
rusya'da kendisi için tehlike arz eden bu yakınlaşmanın ve müttefikliğin farkında ve zor oyunu bozdu bu sayede...
şimdilik bu savaş burada sona erer.
rusya türkiye ve abd'yi karşısına almaya çekinir, gürcistan da abilerinin baskısı ile yediği bu dayağı sineye çeker.
güney ve kuzey osetya birleşir, lakin abhazya'nın bağımsızlık ütopyası bir başka bahara kalır. hangi bahara mı?
türkiye'yi yönetenlerin aklını başına alıp bu bölgede abd'nin ne işi olduğunu, siktirip gitmesi gerektiğini anlayacağı, kırmızı karın yağacağı bahara...
