tanrının yokluğunun ispatı

entry34 galeri
    23.
  1. bilimin evren için olmayan ya da olan herhangi bir şeyi kanıtlaması gibi bir durum söz konusu değildir. bilip bilmediğini bilmeyenin arayışları ve ortaya çıkardıkları bilgiye dair bir şey vermez. varlığın ve yokluğun tanımının bile sınırlarının yanlış çizilmiş olmasını, üçüncü bir durum olup olmayacağınının bilinemeyeceğini, insanlarının düşünsel sistemlerinin zaten hakikatleri kendileri olsalar bile kendilerini bilmelerini sağlayamayacağı bi yana platonun dediği gibi hatırlama yoluna gitseler dahi arayısta olanın bilgiyi hatırlamasının mumkun olmadıgı bir yanadır. tabi hatırlasa bile bunu anlatamayacakları bir yanadır. bilgiye dair bu koşulda olmadıgı dusunuleni bu koşulda değerlendirmek yani buradan yola çıkıp da burada olmayandan bahsetmek burada olmayanın burada olanın baktığı sınırdan etkilendiği ön kabulüyle olacaktır. var olduğu düşünülen bir evrende olduğunu varsaymak, insanın sıfır noktasındaki var ve yoka bakmasının etkileneceğinin kabulüyle beraberinde gelir. defaatle tekrarladığım gibi herhangi bir şekilde bilen bilmeyenin karşısına çıkmaz. bir ortamda herhangi bir konuda bilen varsa yani ispatı yapabilecek bilgiye sahip olan varsa bu ispatı yapabilecek olanın karşısına çıkabilecek herhangi bir bilinmezlik olmaz. arayısta olan bildigi takdirde ispat denilen seyi yapması kendine kendini ispatlaması demektir. bilenin kendine kendini ispatlaması mümkün değildir. aa biz tanrının varliğini ispat ettik ama dur daha baska seyleri de ispat edecegiz demenin icinden cıkılabilecek yani yoktur. bilgiyi arayısta olanın herhangi bir sekilde aradıgına ulasmasının mumkunatı yoktur cunku aradıgı seyi yani bilgiyi buldugunda bilen olarak gecmisini bilmemesi mumkun degildir ve bilenin bilmediği halini de bilmesi demek bilenin yine bilip bilmediğini bilmemesi demektir.
    1 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük