boslugun içinde dans eden bir nesilin dogusuna tekabul etmektedir. dershane koselerinde gelecegini dusunen, ailesinin baskısı yuzunden kaygı sendromuna yakalanmış, ortaokuldan bu yana bir koyun surusunden farksız, hayatı; sabah okul aksam dershane olan bir yıgın idiotun dogusuna sahne olmustur. ozel yayın kuruluslarıyla birlikte ailelerin makatına pompalanan "başarı" adı altındaki yokoluş surecini cigerlerine hissetmiş kayıp nesildir. yavas yavas "turk" olgusunu amerikan pembe dizileriyle ve aşk tanrı ve tanrıcalarıyla meksika dizilerinin kurbanı olmus, seks dilini bile izlediği amerikan ve alman porno diline ceviren goguslerinden ve penisinden utanan bir nesil olmustur. guvensizliği yaşamış, aldatılmış, her bir kavramın içini boşaltmış ve duydugu nefret ile 2000 li yıllarda baslayan "delikanlılıgın kitabı" adlı dizilerle sokaklarda tesbih sallamış bir nesildir. modaya uymuş, reklamlarda gorulen her bir nesne elde edilmiş, edemediği takdirde bit pazarından iğrenç tasarımı ve rengine bakmadan ustune basına iliştirmiştir. saclar donem donem ilhan mansız olmus, donem donemde yana taranmıs, enseler uzun modeliyle sokakları kenar mahalle dilberleriyle birlikte podyuma cevirmişlerdir. ne ilginçtir ki bu bizim nesil cocukluguna dair pek birşey hatırlamıyorken butun dizilerin kahramanlarının isimlerini birbir ezberlemiş ve hiçliğinin kuyusuna tırmanmış, mutlulugunu sadece "başarı" ile arayan bir nesil olmuştur.