taksici olmak

entry16 galeri
    10.
  1. Bir zamanlar Bursa'da fomara-heykel arasında dolmuş taksici olarak yaptığım eylem. Dolmuş taksiciliğin normal ticari taksicilikten farkı belli bir güzergah arasında dolmuş parasına tekabül eden bir ücret karşılığı yolcu taşıyorsun ve güzergah boyunca her yerde yolcular inip bilebiliyor. Trafik sirkülasyonunun şehir merkezinde belli bir güzergahta yoğun olduğu illerde var her ilde olan birşey değil yani.

    Taksici olmak ise daha farklı bir mevzu. Bir kere aldığın yolcuyu gideceği yere en kısa güzergahtan götürmek zorundasın. Ola ki yol üzerinde bilinen bir yerde çalışma yoğunluk vb. Varsa müşterinin onayını alarak alternatif yolu öyle seçmelisin. Bu yüzden çalıştığın şehri neredeyse sokak sokak bilmelisin. Hatta müşteri bazen gideceği sokağı bilemeyebilir. Bir market, kurum veya semt pazarı adıyla tarif edebilir. Bunları da bilmelisin. Ben mesela abi orası neresi tarif edebilir misin diyen taksiciye ayar oluyorum. Taksicinin adres bilememe gibi bir lüksü yok çünkü.

    Her müşterinin kültürü, ideolojisi, kafa yapısı farklıdır. Mesela arabana binen 60 yaşında hacı amcanın yanında radyo seymen açamazsın. Ezan okunuyorsa radyoyu kapatırsın. Kimisi klimanın açılmasından hoşlanmaz kimisi camın. Her müşterinin alışkanlığını hayat tarzını kafanın bir köşesine yazarsan bir sürü devamlı müşterin olur. Bu yüzden insan sarrafı olmak zorundasın.

    Ve en önemlisi trafik kuralları. Senin taksici olarak kaza yapma-ceza yeme lüksün yok. Kazada mesaiden cezada hasılattan gider çünkü.

    Sözün özü öyle kolay-kazançlı bir iş değildir taksicilik. Sigorta-kasko fiyatlarının taksi için aşırı yüksekliği, şehir içinde tüketilen yakıtın fazla oluşu, durak aidatı, kazaydı, cezaydı derken günlük hasılatı 50 liraya kadar araba yer. 50 liradan sonrası senin cebine girer ancak.
    0 ...