sözlük denen oluşum ilk kurulduğunda, klasik ezberler ile birbirini kandıran 'entel' güruhun yüzüne, birilerinin gelip bazı gerçekleri söyleyeceği hesap edilmemiştir galiba.
bir gün adamın teki çıkıp, "zirvede iki bira içip siktiren sözlük kızı" gibi başlıklar açmaya başladı malum limonsu ortamlarda. o güne kadar, "çok sevimli gülüşüyle içimizi ısıtan yazar" diyen gözlüklü camia şaşırdı. yalnızken düşündüklerini diyebilen birisi çıkmıştı.
ya da, --yazılarını severdim, sadece örnek olması açısından diyorum-- , bir gün birisi ekşi sözlüğün efsanelerinden otisabi'ye, "ya kısa yaz amk ne dediğin anlaşılmıyor saçma sapan" diyebildi. o güne kadar hala 5 yıllık fiks jargondan beslenen koyun sürüsü çok kızdı.
uzun uzun cümlelerle bir gram laf anlatan fransız ekolünden gelenler, "özet geç piç" jargonunu görüp ağladı.
çok şey oldu sözlüklerde. uzun hikayeler. bakmayın böyle it gibi insanlarla uğraştığıma, yıllar sonra dahi şu ortamı bir şekilde arıyor insan. reel diye atfettiğimiz dünyada bir takım etik ve ahlak normları sebebiyle geyik döndüremiyoruz, hangi sözlük olursa olsun, orada bir hikaye kalıyor tamamlanmamış.
başta dediğim gibi, kendi elitist alt kültürünü yarattığını düşünen geri zekalıların troll kavramı karşısındaki çaresizliği, sözlük denen oluşum ilk defa kurulduğunda düşünülmemiştir büyük ihtimal. çok parametreli derin olaylar tabi bunlar. süper oldu.
