" Allah ın peygamberine savaşmaksızın kazandırdığı mallar; Allah a, peygamberine, yakınlarına, yoksullara, yolda kalmışlara ve yetimlere aittir. O mallar zenginler arasında dönen bir sermaye olmasın diye rabbin böyle emretmiştir. O peygamber size neyi verdiyse onu alın, neyden nehyetmişse ondan kaçının"
nahl 71.
" Allah rızk konusunda kiminizi kiminizden üstün kılmıştır. Üstün kıldıklarımız ellerinin altındakilere kendilerine verdiklerimizden vermezler ki herkes geçim olarak eşit bir konuma ulaşsın. Yoksa onlar Allah ın nimetlerini inkâr mı ediyorlar?
haşr 7
" Altını gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlara acı bir azabı müjdele"
tevbe 72
" Sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. Deki: ihtiyaçtan arta kalanı"
bakara 219.
" Göklerin ve yerin mülkü ve hükümdarlığı Allah ındır. Hepiniz ona döndürüleceksiniz"
nur 42
" işçiler sizin kardeşlerinizdir. Allah onları sizin yardımınıza verdi. isteseydi sizi onların yardımına verirdi. Onlara gücü yetmeyeceği yükü yüklemeyin. Yüklerseniz de yardımcı olun. Onlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin.
hadis i şerif.
" bedevi nin malını kimse kendi adına alıp satmasın"
" kardeşi de olsak bedevinin malını alıp satmaktan men edildik"
hadis i şerif.
Ayet ve hadislere rağmen, emeviler döneminde, zengin asalağı olmuş alimler sayesinde fıkıhta traşlanmıştır.
işin en can alıcı yeri ise bu ayetler direkt olarak uygulanıp yasa haline getirilmeden islam dünyasının her geçen gün daha da geriye gideceğidir.
çünkü ,zamanın sorunları karşısında adaletli cevaplar veremeyen dinler ve ideolojiler yok olmaya mahkumdurlar.
Yukardaki ayetlere ve hadislere( buna tekelleşmeyi hızlandıran, parayı sürekli fakirden alıp zengine veren faiz ayetlerini de sayarsak) bakarsak ortada sert ve adaletli bir iktisadi sistem var.