sahil kenarından semtin meydanına katırlar ile çıktığımız günler düşünülünce iç geçirtmiş olan hakikattir. uçak yoktu araba yoktu. hatta "cenazelerimizi yıkayacak hoca" bile yoktu. zeytini peyniri gram ile alıyorduk muz yiyemiyorduk ( ciddi ciddi bunları yazan birkaç tip var burada yaşları daha 20 en fazla ) nefes almak için elimizde karneler ile bekliyorduk. çok karanlık günlerdi..