--spoiler--
Ben bıktım. Bu hatırsızlıktan, bu hatırasızlıktan, bu dümdüz kaba saba izansızlıktan bıktım.
Diğerlerinin yanında önemsiz kalır ama; otobüste koltuğunu teklifsizce arkaya yatıran, ayakta insanlar beklerken boş sandalyeleri çantalarıyla doluşturan, selam verdiğinde suratına sığır gibi bakan, markette kasiyere, mağazada tezgahtara, apartmanda kapıcıya it gibi davranan, özür dilemeyi güçsüzlük sayan, lütfen demeyi ağzına yakıştıramayan, teşekkür etmekten haberi olmayan, parasını ödediği her şeyin sahibi olduğunu sanan bu işgalci bu nezaketsiz bu üslupsuz kalabalıklardan da bıktım.
iyi şeyler, kendileri ve başkaları için faydalı şeyler yapmak isteyen insanlara ne kıymeti var ki diye düşündüren her şeyden, tüm heveslerin kursaklarda bırakılmasından bıktım.
Kabuslarla uyumaktan, harap bitap uyanmaktan, elimden bir şey gelmediği için kendimi suçlamaktan bıktım. Hiçbir yere boşaltamadığım bu öfkenin namlusunu her seferinde kendime doğrultmaktan bıktım. En ufak bir coşku ve istek duymadan sırf mecbur olduğum için çalışmaktan, robot gibi yaşamaktan bıktım. Etrafımdaki herkesin aynı yorgunluğu taşıdığını görmekten, içimdeki boşluktan, içi bomboş bakışlarla karşılaşmaktan bıktım.
Bir yolunu bulup gidecek olsam bırakacaklarımı, kalacak olsam yaşayacaklarımı düşünmekten bıktım. Her şeyin üstesinden geldim de, bu ülkenin altında kalmaktan çok bıktım.
--spoiler-- *