müdürler ne iş yapar bilmem ama biri bana müdür dediği zaman aklıma hep şu fıkra gelir.
Tilkinin biri ormanın kralı Aslanın karısına tuzak kurmuş; yemeğine habersiz ilaç katıp bayıltmış, teceavüz etmiş.
Karısı gitmiş işi aslana şikayet etmiş. Durum böyle böyle demiş. Aslan kudurmuş tabi. Ortada tecavüz var, tecavüzcü yok. Aslan sormuş soruşturmuş olayı bilen duyan da yok... Toplatmış hayvanları. Dikilmiş karşılarına, "ulan demiş geçen biriniz bi bok yemişsiniz benim hanıma, yapan ne yaptığını da kendini de biliyor, bir adım öne çıksın. yok çıkmazsa hepinizi parçalarım."
Hayvanlardan tık yok. Bir daha sormuş, gene tık yok. Bir daha.. Bir daha...
Eşşeğin kulağı ağır işitiyormuş, durumu anlamamış. Sağa sola bakmış tık yok. Bakmış yanında tilki. Tilkiye sormuş, "bu ne diyor lan böyle hararaetli hararetli?"
Tilki "ormana müdür seçeceğim, isteyen bir adım öne çıksın diyor." demiş. Eşşek atlamış öne, "ben kralım ben!..."
"Ha" demiş aslan, "gel yavrum gel..."
Eşeği çekmiş ormana, bir güzel paralayıp, tecavüz ettikten sonra kalabalığa geri göndermiş.
Eşşek ormanın içinden topallayarak, ama bir taraftan istifini de bozmamaya çalışarak kasıla kasıla geliyormuş.
Tilki kalabalıktan eşşeğe laf atmış, "n'oldu la eşşek, müdür olunca yürüyüşün değişmiş?!"
