akp'nin bir kez daha bir adım ileri iki adım geri politikası daha. dikkat edilirse akp konuyu başka yerlere çekmeye başararak meselenin özünün kavranmasını engelliyor. yasaya karşı çıktığınız anda anında "pornocu" damgası vurmayı amaçlayarak, bu kanunun içeriğini tartışmayı engelliyor. bu sayede bir taşla iki kuş vuruyor. hem karşıtlarının toplum nezdinde meşruiyet zeminini tahrip ediyor, hem de kendi istediği gibi özgür(!) ve inançlı(!) toplumu yaratmayı başarıyor.
siyasette çareler tükenmez denilir. ama siyasetin bir koluda kitlelerle birlikte yapılır. sen eğer kitleleri yanına çekemezsin şimdiki gibi kimi yasal zorunluluklarla masabaşı muhalefetine devam edersin. bu kanun tasarısında asıl karşı çıkılması gereken nokta yüzbinlerce caminin, kilisenin ve sinagogun olduğu, hatta ibadathane sayısının okul sayısından fazla olduğu bir ülkede eğitiimin dinselleştirilmesidir. dinselleştirilen bir eğitimle özgür bireylerin yaratılamayacağı belli. özgür bireyler yaratamayacağı gibi yoksul kitleler daha çok dine bağlanarak toplum köleleştirilmeye çalışılıyor. binlerce kuran kursunu olduğu bir ülkede inanç özgürlüğü gereği eğitim alanlarına ibadethanelerin girmesi, eğitimin skolastik yapıya geri döndürülüşüdür. toplumsal muhalafet buna şiddetle karşı çıkmalıdır. akp'nin tartışrmaya çalıştırdığı özgürlük-porno-ahlak üçgeninden çıkılarak aydınlanmacılık-skolastisizm alanına girilmeli, akp'nin özgürlük demogojosi yapılması engellenmelidir.
eğer akp gençlerin porno, alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak tutmak istiyorsa toplumun çürümesine neden olan mekanizmaları engellemeli. fakat zaten o iş onun boyunu aşar. toplum mücadele ettikçe bu çürüme gençlik içinde duracaktır. eğer kadının cinsel sömürüsüne karşıysanız konunun temeline inersiniz. tabi önce 3 kadınla evlenmeyi kendine hak gören kimi sermaye çevrelerinin cezalandırılması koşuluyla. o da akp'yi aşar biraz.
not: bir de sormak lazım peki gençliği gericilikten kim koruyacak?
