tanımı geçtikten sonra gelelim işin ilginç tarafına; bu kadın giysisi ile ilgili fetva verecek kişi olarak özdemir ince gibi sapla samanı karıştıran, daha arapçada "j" harfinin olmadığını dahi bilmeyen, diri diri yakılan kız asparagasını yapan bir kişinin seçilmesidir. özdemir ince bugüne kadar bırakın ülkeyi, kendine ne kazandırmıştır, okurlarına ne vermiştir de, baş örtüsü hakkında yazabiliyor ki?
işin içinden çıkmanın kolay yolunu da bulmuş harzemşah:
--spoiler--
Bir okurumun yazdığına göre, söz konusu ayetin örtmekle ilgili bölümünün Arapçası şöyle:
"Vel yadrıbne bihumûrihinne alá juyubihinne" (en doğrusu ki örtülerini göğüsleri (memeleri) üzerine vursunlar).
--spoiler--
birisi kalkıp da hayır kardeşim o öyle değil, aslı şöyledir dediğinde, "bir okurum gönderdi ne bileyim ben diyecektir."
"yahu gazetecinin asli görevi araştırmak değil mi?" karşı sorusuna ise cevap verecek olsaydı diri diri yanan kız haberini yapmazdı zaten.
31 - Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut, kocalarının babalarından yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!