Ben uzun cümleler kurmak niyetindeyim. Ama önce dizinin her bölümü başka konu işliyor diye “black mirror uyarlaması” asparagasını çıkaran kimse gereğinden fazla gıcık oldum kendisine. Bu ne ucuz bir şey ya. Ne diyecemi bile bilmiyorum ama aşırı sinir bozucu. Black mirror zaten uyarlanması gereken bir dizi değil ki. Yani genel olarak insanları anlatan diziyi niye bi de türk karakterlerle görelim? Tabii “ama farklı oyuncuların performansı.....” demenizi anlarım tabii neyse konumuz 7yüz.
Önce bi spoilersız başlayıp spoiler uyarısı vere vere devam ederim. Belki unutabilirim çünkü kendi fikirlerimi gözden geçirmek için yazıyorum. Asla risk almak istemiyorsanız bu konuda bence hiç okumazsanız daha iyi.
Şimdi bir defa ilk bölümde göremesek de genco erkal var dizide. Bu zaten büsbüyük bir artıyken ben yan karakterlerde de iyi oyunculuklar gördüm. izlerken hiç “kötü oynamış yaa” bile demedim ben. Liseli kızlar vardı bi sahnede orada hatta özellikle dikkat ettim, bence iyiydi.
Ortamlar da çok iyi yansıtılmıştı bence. Lisede bir sınıf, okul bahçesi, sigara içilen gizli bir yer tam gerçekte olduğu gibiydi. O yıllarda sıradan bir ev, günümüzde bir yılbaşı partisi evi de bence gayet oradaymış, gerçekmiş hissini veriyordu.
Partinin olduğu sahnedeki veya evdeki ortamın ışığı bile bana çok özenle seçilmiş gibi geldi. Bunları düşünmek için ikinci kez izlemek istiyorum ama çünkü ilk bölümde direkt kurguya odaklandım.
(Burası ilk bölüme dair spoiler)
Aslında beni dizide olan tesadüf de çok rahatsız etmedi. Yani bir gün başka bir şehirde mezun olduğunuz lisenin müdür yardımcısının kızıyla bir şekilde aynı partide, birbirinizi hiç tanımadan sohbet edebilirsiniz.
Yaaani ben en sonunda o yüzleşmeyi göreceksem orada o tesadüf senaryoyu benim gözümde azıcık bile düşürmüyor.
Hatta bir daha izleyip adama “sübyancının tekiymiş o da haketmiş” derken nihal’in yüzüne iyice bakmak istiyorum.
ikinci bi mantık hatamsı kısım da müdür yardımcısı olan ve işletilmeye çok açık birinin arayan kişiyle akşamına telefonda seks yapabilecek olmasıydı ama eve eşi gelince aralarındaki ilişki, hayatındaki monotonluk ve telefondaki kişiye elli kere “sen tanıdığım birisin” demesinden sonra diyecek sözüm yok benim.
Başka benim gözüme batan bi sorun yok senaryoda. E bu kadarı da game of thrones’ta var.
Geekyapar’ın incelemesinde ömercan “hiç kimse suçlu değil aslında” gibi bi şey derken, aybike “ya da hiç kimse masum değil” dedi ve inanılmaz güzel özetlemiş oldular olaydaki karakterler için hislerimi.
Artık bir noktada herkes hem masum hem suçlu oluyor ki ne düşüneceğini şaşırıp stres yapıyorsun resmen.
Nihal’i canlandıran kişi kimdi bilmiyorum ama ben oyunculuğunu çok beğendim. Cem davran’ın oyunculuğunu demiyorum bile.