tamamiyle basın-yayın yolunu kullanarak asla kendisinde olmayan gücü insanlara varmış gibi gösterip, allahtan bile güçlü (ki harbiden öyleler, ben secde etmeye gidiyorum olmerte, hadi hep beraber gidelim) sanılmasını sağlamış ülkedir. yüzölçümü türkiyenin birkaç büyük şehri kadar ancak olabilecek bir ülkenin bütün dünyaya başkaldırabilmesi ancak psikolojik savaşların başarısı sayesinde gerçekleşebilecektir. psikolojik savaşlar o kadar muhteşem sonuç vermiştir ki artık herkes israili allah bellemiştir. ancak hiçbir şey bilindiği gibi değildir, olamaz. israilin elinde muhteşem hava savunma sistemleri olması, el kadar toprağı olduğu gerçeğini değiştirmez. adam gibi saldıran bir kara ordusu karşısında fazladan cephe bile açamayacak bir stratejik konumu vardır. 50 sene evvelki 6 gün savaşlarını baz almaktansa birkaç yüz hizbullah militanının israile kan kusturduğu 33 gün savaşlarını baz alalım ki israilin psikolojik savaşlarının başarılı olmadığını haykıralım. abd uşağı, hizbullah hakkında "kafir" fetvası çıkarttırmış bir arap yönetimi mi israile yenildi diye israili "çok güçlü" bellemeliyiz? yoksa başbakanı televizyona çıkıp ağladığı için lübnanı mı güçsüz? oysa lübnandan bize ne, biz israili "yenen" hizbullaha bakmalıyız! biz israil psikolojik savaşlarına karşı başarıyla mücadele vermiş hemen hemen herkesin ortak bir ağızla söylediği "hizbullah israili yendi" tezine inanmalıyız; ki gerçek de budur. biz zamanında israilden farklı olmayan sscbnin yıkıldığı gibi, insanlığa zarar getiren (teknolojik gelişmeleri insanları öldürmek için kullanan) her rejimin yıkıldığı gibi israilin de cezasını bulacağına inanmalıyız.
elbette savaşlar sözlüklerde stratejik planlar yapılarak kazanılmaz, kaybedilmez. ama biz niçin israili ilah bellemeliyiz, anlayabilmiş değilim. lanet olsun böyle mantığa ve insanlara. israil allah bellenmiş olsa bile, hayır o allah değildir! o da yenilebilir! çanakkale savaşında, itilaf devletleri boğazı geçerken henüz türk topçusunun menziline girmeden türk mevzilerini ateşe tutabiliyorlardı! bundan daha büyük teknolojik farklılık ne olabilir? en ufak bir örnek bile olayın sadece teknolojide bitmediğine örnektir. biz hala neyin tartışmasını yapalım?
hiç kimse üç kuruşluk özentiliğiyle ortalara çıkıp "iran bir sabah uyandığında her şeyi elinden gitmiş olacak" tezlerini öne sürmesin! o sabah gelsin de hep beraber görelim! tanrı emperyalist güçlerin karşısında duran her gücün yanında olsun!