the third man

entry15 galeri
    5.
  1. ne yazık ki filmin sürprizini bildiğimden başından sonuna kadar yaylanarak izledim. benim için sadece son dönemde ilgi duyduğum bir türün* bir örneği gibi geldi. hatta, bazı klasik ögelerin** bulunmayışı beklentilerimi yıkmıştı. sonra bu yılgınlıkla görüntülere odaklanayım dedim ve hayatımda gördüğüm en güzel görüntü yönetmenliğine şahit oldum. (sonradan öğrendim ki oscar almış zaten görüntü yönetmeni)
    derken filmin sonuna geldik. dilerseniz bir spoiler vereyim.

    --spoiler--
    filmin sonunda "esas oğlan" ve "eski dost esas kötü adam"* karşılaşır. komiserin sesini duyarız "onu gördüğün yerde hakla martins!". orson abimiz tam mazgallara tutunmuş dışarı çıkmaya çabalamaktadır.
    sonra bir el silah sesi duyarız ve görüntü kararır.
    şimdi tahmin yürütmeye başlarız, klişeleşmiş mutlu sona o kadar alışmışızdır ki benim aklımdan ilk geçen son: "eski arkadaşı olduğu için kötü adamı öldüremez, silahı boşa sıkar. ve kötü adamın eski manitasına sarılarak mutlu yarınlara koşar" oldu. sonra mezarlık sahnesi belirince "allah allah kendini mi vurdu lan bu adam" dedim. farkındaysanız en olası olanı düşünmek dahi istemiyorum. çünkü yıllardır izlediğim tüm filmlerde filmin sonunda bi egzantiriklik olur bi şekilde kimsenin kalbi kırılmadan adam kıza kavuşur diye bellemişim. oysa film en olası olanı yaptı.
    --spoiler--
    2 ...