Babamın işyerınde cayımı yudumluyor, bi taraftan da bilgisayarın ekranında keyif yapıyorum. o sırada işyerıne yaşlı bir nene ve dede gelir. Kış sezonu diye işyerinde battaniyeler sıralanmaktadır... dede ve nene uzun uzun battaniyelere alıcı gözüylü bakmaktadırlar... esnafın cakal cocugu olarak ben baslarım muhabbete... bu battanıyeler soyle iyidir, boyle iyidir...
dede sorar "yavrum kaç para bunların fiyatı" diye... 30 ytl oldugunu dedeye soyledıkten sonra fiyat pahalı gelmiş olmalı ki bana sizde kiloyla satılan battanıye varmı diye sorar... "dede onları sen kemaraltında bulursun, burda yok" diye cevaplarım... dede ile nene aralarında konusur yol parası cok tutar nasıl gıderız ederız dıye hayıflanırlar...
tam bizim magzadan ayrılırlarken ben, "nene siz bunu dügün hediyesi diyemi alacaksınız" diye sorarım... nene torunları olduklarını anne babalarının yavrularını bırakıp gittiklerini bi daha sormadıklarını anlatır. dedenin emekli maaşıyla geçindiklerini söyler... ben biterim orda... dede derim ben sana bir indirim yapayım... geldin boş gitme falan filan çakal esnaf ayagına yatıp dedenınde onurunu kırmadan geliş fiyatına 18 ytlye iki taksite verilir battaniye... tam haydı hoşçakalın derken nene, bunun taksiti bitince dıger torunada alırız der... ben gene iptal... ayda dokuz ytl, onumuzde ıkı aylık kış, o kışa kadar battanıyesız uyumak zorunda olan bir cocuk... beynime kan sıçrar... bir battaniye versem, o da benden olsa, adamcagazın onuru kırılacak dıye korkarım...
dedeyle nene işyerınden ayrılır... ben dayanamam, o aksam rahat uyumak için elimde bir battaniye arkalarından koşmaya başlarım.......
-dedecim bı dakka bunlarda kampanya var, bir alana diğeri bedava...