sinema tarihinin en iyi filmidir, üstüne hiçbir film çıkamaz.
filmin çekiliş hikayesi bile bu filmi 1.yapmaya yeter. stallone işsiz bir aktörken (yüzünün sağ tarafı felçlidir o yüzden yamuk konuşur ve kimse is vermek istemez) haftalarca sokakta yatmış hatta köpeği butkus'ı bile 25 dolara satmak durumunda kalmıştır.
dibe vurduğu bu noktada bir gece chuck wepner-muhammed ali maçını izler ve bu maçın ardından kafasında çakan şimşekler sonucu sadece 3 günde rocky'nin senaryosunu yazar.
gittiği bazi prodüktörler senaryoyu kabul etmezken bir tanesi 125 bin dolar teklif eder ancak rocky rolü için başka bir cast seçileceğini söylerler, bunun üzerine stallone kabul etmez bu teklifi ve beklemeye devam eder, o prodüktör teklifi 325 bin dolara kadar çıkarır ancak stallone reddeder. zira o rocky'i kendisi oynamak istemektedir. rocky'nin senaryosu aslında onun hayatının temsilidir ve nasıl apollo maçı rocky için bir kırılma noktası olduysa rocky filmi de Stallone için kırılma noktası olacaktır.
en son başka bir prodüktör stallone'un oynama isteğini kabul eder ve sadece 35 bin dolar karşılığında stallone ile anlaşır. stallone bu 35 bin doların 15 binlik bir kısmını 25 dolara sattığı butkus'ı bulmak için harcar ve sonunda köpeğini geri alır. o köpek filmde gördüğünüz köpektir.
sonuç olarak rocky sadece 1 milyon dolara mal olur ve 200 milyon dolar hasılat yapar, film 77 oscarını kazanır ve Sylvester stallone'a starlik kapısını açar, ardindan rambo serisini de çeken sly tam anlamıyla bir star olur.
bu filmi efsane yapan şey loserlığı olağanüstü gerçekçi bir şekilde anlatması, o duyguyu izleyicinin içine zerk etmesidir. bunu da sağlayan şey aslinda stallone'un orada tamamen kendini oynamış olmasıdır, rolü yaşayarak oynadığı için son round'u güç bela tamamlayip knock out olmadan maçı bitirdikten sonra sonucu bile merak etmeden adrian diye çığlığı bastığı o sahnede insanın tüyleri diken diken olur. öyle harika bir film işte, duygusunu anlayabilecek kadar dibe vurmuş kişilerde büyük yeri vardır bu filmin.
