insanın anadilini konuşmasını şoven bulmak, engellemeye çalışmak. asıl faşizm bu değilse nedir sorarım size?
düşünün, amerikaya gitmişsiniz yanınızdaki türk arkadaşınızla geyik yapıyorsunuz. aynı masada oturduğunuz bir amerikalı dönüp size şunu diyor: "lütfen ingilizce konuşun, burası amerika. insanlar alınabilir." işte faşizm budur. işte farklı olandan korkmak budur. toplumu toplum gibi kabullenememek, kendi kültürene beklediğin saygıyı başkasının kültürüne gösterememek budur. size mantıklı geliyorsa, bir ülkede özgürce yaşadığını iddia ettiğiniz iki insanın kendi arasında anadilini değilde "yabancı" dil konuşarak anlaşması, zaten açıklanacak bir şey kalmamış size.
ama eğer bir çarpıklık olduğunu seziyor ama nerede olduğunu anlayamıyorsanız. biraz daha empati, tek çözüm bu.
karşımdaki türk de ingilizce biliyor diye hiçbir zaman onla ingilizce anlaşmak durumunda kalmayı kabullenmedim. eğer ortamda üçüncü kişiyi de ilgilendiren bir konu konuşuluyorsa ancak o zaman ingilizce konuşulması mantıklı olabilir. kendisinin türkçe bilmediğini varsayarak tabi.
aksi halde, bu yaptığıma şovenizm, gösteri falan diyecek olan varsa, buyursun mesaj atsın. anadilimi konuşmaktan utanmıyorum. bu faşizm beni yıldıramadı. bu ülkenin bir rengine, bir kültürüne aynısını yapanlara da burada alkış tutacak değilim.
ha, sandığınız gibi masadaki amerikalılara falan küfretmiyorduk. kişisel meselelerimizden bahsediyorduk, merak ettiyseniz.
eğer bu çok kültürlülüğü meydan okuma olarak görecek kadar, aşağılık komplekslerinizin kölesi iseniz, evet size meydan okuyorum. benim ülkemde, kimsenin dilini, dinini, kültürünü ezemezsin arkadaşım. senin kadar o da bu ülkenin sahibi evet.
haddini bileceksin.
sadece kürt olduğu için "pkk lı", "bölücü" yakıştırması yapan miniminnacık beynine sok artık şunu: ne bütün kürtler pkk lı, ne hepsi bölücü. kimseyi etiketlemeye, hedef göstermeye, ufacık çıkarlar için dışlamaya hakkınız yok. "asıl bölücülük" budur işte.
bu ülkede asıl istenmeyen sizsiniz. faşistsiniz. artniyetlisiniz. acizsiniz.