Bilim evrenin sonsuzluğunu tartışırken bir şeyden bahsetmeyi unutmuştu : insanın isteklerinin sonsuzluğu.
Yaz mevsimindeyizdir, karı özledim kış gelsin deriz. Kış mevsimindeyizdir, bıktık soğuktan yaz gelsin deriz. Elimize bir miktar para geçer daha fazlasını isteriz. Bir telefonu isteriz alırız bir üstü çıkar onu da isteriz. insan mantığı neden hep "daha çok, daha çok" üzerine çalışıyor? Neden yetinmeyi bilmeyip istemek kavramının sınırlarını sonuna dek zorluyoruz?
Belki de yetinmeyi bildiğimiz, daha az şey istediğimiz zaman daha mutlu olabiliriz. Beynimiz, "istediklerim listesi" nde pek çok şey görünce kendimizi yetersiz hissedip mutsuzluğa itilmemize neden oluyor olabilir. Ben demiyorum ki isteklerimizi atıp bir kenara öyle kös kös oturalım. Ancak onlara ulaştığımızda daha mutlu olmak istiyorsak; isteklerimizi hedef haline getirmeli, onlar için çabalayıp elde ettikten sonra da kıymetlerini bilip, bizde olanı sevmeliyiz.