2 kere 2'nin sonucunun esasında 4 adet 1 den de oluştuğunu düşünemeyen kişiler için hemen yakılması, yıkılması inancı taşınan ülke.
israil tarımda dünyanın en gelişmiş ülkesidir, * kalbur üstü tarım ülkeleri 1 dönümde 1 ton mahsül alırken israil 3 ton mahsül alabilmektedir, zira türkiye de dahil pek çok ülke israil'in ürettiği tohumları kullanmaktadır. sulamacılıkta çığır açan yöntemleri diğer ülkeler kurabilmek için birbiriyle yarışmaktadır.
casus uydu ve haberleşme teknikleri açısından en gelişmiş ülkedir.
silah sanayinde hatrı sayılır bir yeri vardır ki tüm türk tank ve uçaklarının gerekli modernizasyonu israil'de yapılır.
türkiye, israil'in 2 numaralı stratejik ortağıdır.
kimya sanayii, biyoloji sanayiinde oldukça ilerlemiş bir ülkedir.
1947'de birlemiş milletlerin kudüsü tampon kabule ederek, arap ve israil halkını ayırmasıyla, bu çözüm arapları tatmin etmemiş ve neticede iç savaş başlamıştır. o dönem yahudi topluluğunun karşısında, petrol parasını kullanan, zengin sayılabilecek arap ülkeleri olduğundan savunmasız kalan yahudi halkı için birleşmiş milletler israil devletini kurmuşlardır. yıl 1948. yeni kurulan bir ülke yeteri kadar savaş alt yapısına sahip olmadığından, bazı toprakları suriye tarafından işgal edilmiş, pek çok yahudi sivil hayatını kaybetmiştir. akabinde kurulan düzenli ordu dünya savaş literatürüne girecek bir savunma ve saldırı anlayışı sergilemiş, 6 gün savaşları olarak nitelendirileni, 6 arap ülkesine karşı yapılan savaşta suriyeden girmiş mısır'ın başkenti kahire'den çıkmıştır. bu savaş ve ilk dönemdeki saldırılar sırasında israil devleti mevcut nüfusunun %10 unu kaybetmiştir. hava kuvvetlerinin büyük bir bölümünü değil tamamını kaybeden mısır ve diğer arap ülkeleri zorunlu olarak barış istemek zorunda kalmış ve bu dakikadan sonra o bölgedeki tüm kontrol israil devletinin eline geçmiştir. uluslararası hemen hiç bir anlaşmada imzası olmadığı için dışarıya bağımlığı olmadığından, dünyayı kontrol edebilme yetisine sahip yahudi lobisinin desteğini aldığından ve hemen her ülkenin borsa ve ekonomisinde yüksek oranda paraları bulunduğundan, hiç kimseden çekinmemekte, ve varlıkları için tehlike olarak gördükleri filistin'e karşı soykırım olarak nitelendirilebilecek saldırılar uygulamaktadırlar.
objektif olarak baktığımızda, buna ilk aşamada karşı koyması gereken, aynı ilk kurulduğu anda olduğu gibi horozlanan arap devletleridir. zira en güçlü arap devleti olarak gösterilebilecek suudi arabistan bile israil ile gizli ve/veya açık anlaşmalar içindedir.diğer karşı koyabilecek müslüman ülkeler ise ya yeteri kadar güçlü değildirler (ki değildirler), ya da israil'in o ülkelekeri siyasi açıdan ablukaya almıştır.
israil amerika'nın şımarık çocuğu falan değildir olamaz. zira amerika'da parayı basan merkez bankası özel bir bankadır ve 2 yahudi girişimcinin malıdır. yani demek oluyor ki amerikan ekonomisi olduğu gibi israil'in elindedir. (abd merkez bankasının karşılıksız bastıkları paraları araştırırsanız önemini daha iyi anlarsınız)
israil'e saldırmak an için ütopyadır. çünkü; türkiye'nin de satın almak istediği, arrow isimli tamamen kendi geliştirdikleri bir hava savunma sistemleri mevcuttur. dünyanın en gelişmiş füze kalkan ve hava savunma sistemidir. casus uyduları ve mossad'ın uzun kolu sayesinde, bahsi geçen ülkenin yöneticilerinin bile haberi yokken, hangi ülkenin nasıl bir saldırı yapabileceğini anlayabilir, dünyanın neresinde olursa olsun gerekli mevziileri vurabilir, vurdurtabilirler.
israil'i sevmek sevmemek ayrı bir durumdur. ama çözüm, "topyekun ne varsa saldıralım" olmadığı gibi diz çökmek de değildir. israil'in de bazı çıkarlarını göz önüdne bulundurarak en azından şimdilik katliamı önleyecek anlaşmalar yapılabilir, zira yahudi halkı da insandır ve savaş halinden sıkılmıştır. örnek vermek gerekirse 2006-2008 yılları arasında hizbullah ve hamas israil'de 2000 katruşya saldırısı yapmıştır. bölgede yaşayan siviller bindikleri otobüsün her an patlama riskini bilmektedirler zira aynı tarihler içidne 50ye yakın otobüs havaya uçmuştur.
objektif olarak düşünmeye yeniden çağırarak, yahudilere yaşam hakkı tanımamak çok saçmadır. zamanında romalılara kafa tuttular diye topraklarından sürülüp dağıtılan, yüz yıllar sonra soykırıma uğrayan bir milletin eski topraklarına dönme çabası saygı duyulması gereken bir husustur. kaldı ki o toprakları baştan zorla almamışlar araplar kendi istekleriyle satmışlardır. satılan toprak üstünde de hak iddia edemezsiniz. eğer torpaklarınızı seviyorsanız ve özellikle yahudileri istemiyorsanız satmazsınız, zorla geldiklerinde de gereken mücadeleyi gösterirsiniz. yahudilerin lanetli sayılmasına gelince, sizin dini görüşünüzdür ben bilmem ama fikrim açısından; islam en son gönderilen, herkese gönderilen, tüm insanları barışa çağıran en güzel dindir, ben burada allah'a küfür ettim diye* siz yargılanmazsınız. aynı yahudilerin olayında da allaha ve musaya saldıranlar yüzünden diğerleri, ve onların çocukları yargılanmamalı.allah'ın onları lanetlenmesi mümkün olsa da çocukları, masumları lanetlemesi islamın temeliyle uyuşmayan noktalardır. sizler hiç hatalar yapmadınız mı müslümanlar olarak? kerbela olayı,sivas katliamı?
kısacası; israil'e karşı olmak, önünüzde big mac-cocacola, elinizin altında intel işlemcili, asus anakartlı pclerle olmaz, olamaz. israille mücadele edilemez diye bir şey yok. ama bu yollardan edilemez.
not: tamamını okumadan eksi veya artı vermezseniz sevinirim.
editus: teknoloji ile değil imanla savaşıldığını yazarlarımız anladı bi ülkeler anlayamadı işte hala argeye milyarlar yatırıyorlar halbu ki iki minare dikip yaradan ın gözüne girseler her savaşı alırlar animallah.