kedi sahibi olmanın zorlukları

entry16 galeri
    11.
  1. Kulzos'ta kedi başlığı altında lake of the hell isimli yazarın entrysinden bir alıI yapacağım çünkü bu konuyu güzel açıklamış.

    - sahipleneceğiniz kedi evin bir ferdi değil, evin sahibi olacak. her şeyi ona göre düzenlemek zorunda kalacaksınız. nasıl ki bir bebek doğunca o evin her yeri o bebeğin gelecekteki hayatına göre şekilleniyor, kediyi eve aldığınız andan itibaren bu da böyle olacak. iki gün sonra \"yaae kuma değil de, benim pantolonun üstüne işemiş gene\" diye zırlamayın, bunun yerine kumunu daha sık temizlemeye çalışın.

    - evdeki bütün odaları, mutfağı, *koridoru ve tuvaleti tüy kaplayacak. halı yerine kilim seriyorsanız, onları da sermemeye başlayacaksınız çünkü kilimleri tüyden temizlemek oldukça zor bir iş. \"her yer tüy oldu gene yaae, sıçıcam artık böyle işe\" demeden önce oturup soluklanın ve tüyleri kısaltılabilen bir türe mi sahip olduğunuzu araştırın.

    - etrafınızda temizlik delisi arkadaşlarınız varsa, evlerine gittiğinizde size mumya gibi bakacaklar. çünkü üzerinizdeki tüyleri yalnızca siz görmemeye başlayacaksınız bir süre sonra. böyle arkadaşlarınız varsa, onlarla iletişiminizi kesip kesemeyeceğini düşünün öncelikle. sonra saçma sapan kararlar alma noktasına gelmeyin (\"kediyi mi evden atsam yoksa x\'in evine gitmesem de dışarıda görüşmeyi mi teklif etsem?\")

    - \"olm, çok basit lan. kumunu, mamasını, suyunu hazır ediyorsun, bu kadar\" diyen zevzeklerin sözlerine inanmayın. yavru olarak sahiplendiyseniz aşıları olacak gırla; biraz büyüyünce kısırlaştırıp kısırlaştırmama kararını vereceksiniz ve her iki kararda da masraflarınız artacak; yabancılardan hoşlanmayan bir kediniz olursa, veterinere götürebilmek bir zulüm haline gelecek; hiçbir insanla arası iyi olmayan bir kediniz olursa, tırnaklarını kesemeyecek, bütün koltukların kollarını tek tek parçalamasını sessiz sedasız izlemek zorunda kalacaksınız.

    - \"kediler çok iyi huylu yaae, otur otur, kalk kalk\" diyenlerin ağzının ortasına topuğunuzla vurun. kediler çevrelerindeki insanları bir süre sonra büyük kediler olarak görürler ve otoritelerine boyun eğmek zorunda kalırlar. ama bu demek değildir ki atarlanmayacak, \"sen benim kim olduğumu biliyor musun?\" pozlarına bürünmeyecek. dakikalarca kendini sevdirdikten sonra ters takla atıp zıplayarak yüzünüzü tırmaladığında, o kediye karşı iyi duygular hissetmeyeceksiniz. aklınızda olsun.

    - \"istemediğim bi\' şey yaparsa döverim, aklı başına gelir\" diyenleri kodese atmak lazım (cezaevine kodes deyince gelen özgüven). kediler sizin onlara şiddet göstermenizden etkilenmezler. büyük kedisin sen onun gözünde, otorite zaten sende. ama boşluğunu bulduğunda, senin istemediğin, her yaptığında sinirlenip bağırdığın davranışları daha sık yapmaya başlayacak. böylece kazanan gene o olacak. hem şiddet gösterenin \"gücünün yettiğine\" diye bir kıstası olamaz. bugün kedisini döven, yarın sokaktaki herkesi kurşuna dizebilir. şiddet, şiddettir. hayvana şiddet uygulayınca ismi çiçek olmuyor, gene şiddet oluyor.

    - kısırlaştırmaya karar verip bunu uygulattığınızda, sorumluluğunuz daha fazlalaşacak. evdeki kedi sayısının 1\'den fazla olduğunu düşünürsek; mamayı ayrı ayrı koymak zorunda kalacaksınız. gramaj kontrolünü iyi yapmanız gerekecek. kısır kediler sık acıkır, \"mama versene lan artık kuruduk burda\" diye üzerinize atlayacaklar, gecenin köründe bağıracaklar. \"kısırlaştırmamış mıydık bunu biz ya, neden bağırıyo ki?\" diyerek salağa yatmayın. kilosuna dikkat edin çocuğun.

    - \"tatile giderken ayşe\'ye ya da ahmet\'e bırakırız yaae, n\'olcak ki?\" diye düşünmek en büyük hatalardan biridir kedi sahipleri için. çünkü o ayşe ya da hakan\'ın ya bir işi çıkar ve şehirdışında olurlar ya da tam sizin tatile gideceğiniz hafta misafirleri gelmiş olur. evinizin anahtarını verip onların kediye göz kulak olmalarını istemek daha da zor bir karar. sonuç olarak; uzun süreli tatile çıkmak bir hayal olabilir sizin için. aklınızda bulundurun.
    3 ...