"yıllar önce bir öğrenci evi.tıpçılar iktisatçılar sohbet ediyorlar. yirmilerin başı kimi henüz 20'sinde kimi 25'inde.lak lak zamanı tam. kapı çalıyor kızıl saçlı bir kız ve sevgilisi giriyor. vücutlarında piercingler.
sonra iki kız sohbete başlıyor. konu konuyu kovalıyor. aşka geliyor.
çok yakışıyorsunuz diyor sarışın olan, kızıl kız sağ ol diyor. sonra sonra; dövme dikkatini çekiyor sarı kızın çok güzel dövmen DiYOR. kızıl saçlarını geriye atıp evet diyor kara bir gecenin anısı.
iki kız bakışıyorlar.
kızıl saçlı "o gün o gece bekaretimi vermiştim". hediye kaldı bu da o geceden. gözlerinden bulutlar geçiyor.
sarı kız pişman mısın diyor. evet diyor "pişmanım, ama geçti artık sevgilimi seviyorum. ilk onla olsun isterdim. olmadı."
sarı kız "bu dünyada kendini saklayacak özel biri var mı diye düşünüyor gözü karşıDA DURAN ADAMA DÖNÜYOR. DEĞMEZ DiYOR. ona değmez.kimseye değmez, belki aşka değer. aşka kadar bekle."
ARadan uzun yıllar geçiyor, arada o kızıl saçlı kız geliyor aklına. mutlu mudur acaba diyor mutludur kesin.
bazen insan en değerli varlığını hediye eder. ama bunu alan verilenin değerini anlayacak kadar derin bir ruha sahip olmayabilir. o zaman tek bir şey kalır geriye lekeli hatıralar.isimsiz yalanlarla sarılı."