12 eylül 1980

entry538 galeri video3
    440.
  1. benim için konu zaten kabak tadı, habire yazıp duruyorum ve aynı şeyleri temcit pilavı kıvamında tekrar tekrar önünüze koyacak değilim... zaten araştıran neyin ne olduğunu okuyup görecektir.

    ama kimsenin dillendirmediği başka bir konuya ayağımı sokabilirim;

    Birileri Kenan Evren'in savunmasını "ele geçirmişler"di...

    Başka birileri de geri kalmamak için "biz de ele geçirdik, biz de, biz de" diye çığlıklar atmışlardı.

    Meğerse avukat savunmayı kitapçık halinde bastırmış, isteyene dağıtırmış!

    rahmetli Evren, savunmasında, "ben kurucu iradeyim, beni yargılayamazsınız" demişti.

    Böylece Kenan Evren de Oğuz Kağan, Alp Er Tunga, Selçuk Bey, Osman Bey ve Mustafa Kemal Paşa gibi "Türk devleti kuran Türk büyükleri" arasında yerini almaya çalışmıştı.

    Lakin, "beni yargılayamazsınız" sözüne savunma dilekçesinde yer veren Evren'in, bu efeliğini temellendirip niçin Yassıada Mahkemesi'nde "ben bu memleketin meşru cumhurbaşkanıyım, mahkemenizi tanımıyorum" demiş olan Celal Bayar gibi bir tavır koymadığı da merak konusu olmuştu...

    Fakat darbe kendi meşruiyetini kendisi getirir mi?

    Bu mantıkla darbe yapmak suç değil, darbeye teşebbüs etmek suç. Başaramayanı asıyorlar, başaranı cumhurbaşkanı yapıyorlar.

    Zaten Kenan Paşa da savunmasını buna dayandırıyordu, "halk 1982 Anayasası'na evet oyu vermişti" diyordu. Böylece müstakbel darbecilere de esaslı bir nasihat vermiş oluyordu;

    "Aman ne halt ederseniz ediniz, darbenizden sonra ille bir anayasa yapınız, nasıl olsa sopanın ucunu gören evet diyecektir"

    ileride birilerinin maçası sıkışırsa buna sığınır artık. (Herhalde 12 Mart cuntası anayasada yalnızca birtakım "değişiklikler" yapmakla yetindiği için lanetle anılıyor, sıfırdan yepyeni bir anayasa yapsalardı büyük adamlar olacaklardı.) Şimdi tutup da 1982 yılında hayır propagandası yapmanın yasak, oy zarflarının da zar gibi saydam olduğunu falan yazıp merhum paşanın kemiklerini sızlatmayalım.

    Evren'in ve bürokrasinin savunucuları arasında "anayasa referandumunda yüzde 50 oy çokluğu sayılmaz, en az yüzde 70 olmalı" diyen utanmazlar vardı...

    merhum paşamız, "hukuk yarın herkese lazım olacaktır" diye gazetelerden öğrendiği bir sözü de tekrarlamıştı savunmasında. Haklıdır. 12 Eylül döneminde işkence gören binlerce tutukluya, asabilmek için yaşı büyütülen çocuklara da lazımdı da, bu temel ihtiyaçlarını karşılayan yoktu!...

    12 Eylül döneminde "devletin tüzel kişiliğinden başka mağdur olan yoktur" demişti paşamız...

    Öte yandan "işkence suçu varsa bile zaman aşımı devreye girer" buyurmuşlardı. Yani işkence bir "insanlık suçu" değilmiş.

    Sivas sanıkları için zaman aşımını zamanında çok eleştirenler, bu konuda Evren'i hiç eleştirmemişti nedense?

    Fakat o zamanki savunmasının bir cümlesi beni gerçekten üzmüştü;

    "ihtilal ahlaki olmayabilir ama ihtilali yasaklayan bir madde yoktur" demişti. bu gerçekten büyük ahlaksızlıktı...
    3 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük