Şuraya bir şeyler yazayım da gerçekten bilgi almak isteyen falan olursa okusun.
Türkçülük, bilindiği üzere kan-soy-ırk gibi basit kavramlardan çok türk dilini ve kültürünü birleştirici olarak baz alır. Ziya gökalp'e göre ırkçılık hayvancılıkta işe yaramaktadır. Ayrıca 'Türkçülüğün esasları' kitabında da kültür ve millet kavramlarının oluşumunu da ele alır. (Okumadan iftira atan dangalakların mesajlarına cevap vermeyeceğim.)
Aslında türkçülük, tarihte çok az kez uygulamaya konmuştur. Orta asya türk boylarının sürekli birbirleriyle ve çevre kavimlerle savaştığı dönemde ilk kez bilinçli olarak göktürk devletiyle bu sağlanmıştır. Böylece başta çin olmak üzere diğer kavimlere karşı asya'da üstünlük sağlanmıştır.
islam dininin benimsenmesinden sonra yer yer devlet kademesinde ya da kimi beyliklerde de bu fikir görüldükten sonra, osmanlı'da kendini anadolu isyanlarıyla göstermiş, asıl uyanışı osmanlı'nın son dönemlerinde 'padişah soyuna bağlılıktan millete bağlılık' şeklinde başlamıştır. Bunda edebiyatçıların, jön türklerin, ittihatçıların ve mustafa kemal gibi heyecanlı, parlak fikirli askerlerin rolü büyüktür. Cumhuriyet dönemi türkçülük ise ayrı bir araştırma konusudur.
Ne yazık ki sahip çıkılmadığı için günümüzdeki olaylardan dolayı ırkçılığa, radikalizme ve şiddete çok açıktır. Korkarım ki gelecekte türkçülük kavramı psikolojik savaşın bir parçası olarak kullanılacak ve medyada kan, şiddet ve kaosla yer bulacak.
