anlaşılmazdır. bir sabah uyanırsınız, mutsuzsunuzdur. tv izlerken bir anda mutsuz hissettiğinizi fark edersiniz. bilgisyar başındasınızdır, bir anda sebepsiz neşeniz kaçar..
kesinlikle çok gariptir ve siz de bunun farkındasınızdır. düşünürsünüz, bir sebebi olmalı.. neden? neden? düşünürsünüz zira insan zihni böyledir, herşeyi neden sonuç ilişkisi içinde inceler. belki haklıdır belki değil, ancak her iki bakış açısıyla incelendiğinde de işbu durum çözülemez; zira bir sebep yoksa ve aramaya ihtiyacımız olmasa, mutsuz olmamızı gerekli kılan bir etmen yokluğundan dolayı, sevdiğimiz, hoşlandığımız şeylerle kendimizi geri mutlu kılabilmeliyizdir, ancak o an ne en sevdiğin şarkı, ne en sevdiğin yemek, ne en sevdiğin oyun seni neşelendiremez..
diğer bakış açısı ise insanı daha da çıldırtır. bir sebep olduğu düşüncesi insanı uğraştırır durur. paranoyak olursunuz. tüm ihtimaller akıldan geçer; ancak hiçbirinden emin olamazsınız, hep o sebep size daha derin bir yerlerde imiş gibi gelir.. zihin yorulana kadar sürer bu işkence..