küçük partiler neden başarılı olamıyor sorunsalı

entry18 galeri
    16.
  1. kaybedenler her zaman unutulur... bu sadece ülkemizde değil tüm dünyada böyledir ama "küçükler" kale bile alınmaz...

    mesela Obama'nın kazandığı Romney'in kaybettiği seçimde 25 aday daha olduğunu biliyor muydunuz? "bize ne birleşik devletlerden" der gibi mi baktınız? konu zaten siz değilsiniz...

    Amerikalılar bile bilmiyorlardı...

    Sorun şimdi çok bilmişlere; Adlai Stevenson, Thomas Dewey, Barry Goldwater, Hubert Humphrey gibi isimleri bile kimse hatırlamaz. Oysa bu adamlar, yirminci yüzyılın güçlü politikacılarıydı.

    Pek pek, Walter Mondale, Michael Dukakis, John Kerry gibi daha yeni isimler "biliyorduk yahu, artist miydi acaba, dur dur, dilimin ucunda" gibilerden bir kıpırdanma yaratır belleklerde...

    Üstelik bunlar, kaybeden güçlü adaylardır.

    ikinci gelenler. Kısa bir seçim dönemi meşhur olup da sonradan hafızalardan silinenler.

    Kimisi "yeşilcilerin" adayıydı, kimisi göçmen düşmanı, kimisi savaş karşıtı.

    Amerikan sisteminin "üçüncü bir adaya" şans tanımadığı söylenir. Sanki bizim sistem çok tanır da...

    Bu tür adamların ve kadınların, bu tür partilerin, hiçbir şansları olmadığını bile bile niçin ortalıkta dolaştıklarını, niçin seçimlere girdiklerini, niçin akıntıya kürek çektiklerini öteden beri merak edilen bir durumdur.

    Evet ya, bizde Liberal Parti de var, Komünist Parti de. ("Hemi de yeşilci hemi de solcu parti" kuruluyordu, o ne oldu ya? Halka inmeyecekler, herşeyi halkla birlikte öğreneceklerdi, öyle diyorlardı...)

    Emekli general partisi de var. Ecevitsiz Ecevitçi parti de var. Neler neler var.

    Niçin bile bile lades derler bu insanlar?

    "Elbette kendi fikirlerini tanıtmak, seslerini duyurmak için" şeklinde hazırlop bir açıklama vardır ama azıcık safdil kalıyor...

    isterseniz sözü büyük Fransız yazarı Andre Malraux'ya bırakayım;

    "Ölümlü olduğunu bilen insanoğlu, gelip geçtiği dünyaya bir çentik atmak ister."

    Gazetelerde adın geçer, belki kimsenin seyretmediği kıytırık kanallarda programa da çıkarırlar, ansiklopedide kısa da olsa madde olursun... Daha da ne istersin?

    mesela merak ediyorum acaba al gore şimdi ne yapıyor? en son an inconvenient truth adı altında "her yıl bilmem kaç milyar ton karbon salınımına sebep oluyoruz" diye çığlıklar atınca, Nobel barış ödülünü kazanmıştı...
    2 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük