Bunu yaşayan bir tek kadınlar değil. Önce o konuda bir anlaşalım. Ciddi ciddi "ya evlenemezsem " korkusu yaşayan adamlar gördü bu gözler. Sonra o adamlar, sırf bu korkudan gidip ilk fırsatta evlendiler. Birçok yazar kadınlar üzerinden genelleme yapmış; ama yanlış olmuş. Toplumsal dayatma mevzu ise es gecilemeyecek kadar önemli. Bunu ancak kadın olanlar anlar. Tabi bekar kadinlar... Belirli bir yaşa geldikten sonra, çevreniz işbirliği yapmış gibi evlenmenizi dört gözle bekliyor. Her fırsatta "yok mu bir değişiklik?"gibi sorularla durum yoklaması yapılıyor . itina ile parmaklarınız kontrol ediliyor. Ve ardından gelen " sana üzülüyorum" bakışı...
Evlenmemiş kadın ya da erkek eksik ve acınası bir varlik gibi görülüyor. Sanki evlense kendini gerçekleştirmiş sayılacak. Sizi bilmem ama benim çevrem böyle. Evlenirken karşısındaki insanın tipinden başka bir şeye bakmamış kişiler, bana evlilik konusunda ahkam kesiyor adeta danışmanlık yapıyorlar.
Benim açımdan evlilik çok değerli bir kurum. "Ben bu adamla/kadınla bir ömür yasarım." diyebilecegi kişiyi bulmadan evlenmemeli insan. Evde kalma kaygısı,yalnızlık ve boşluk duygularıyla verilen sağlıksız kararlar evliliği ya kangrene çeviriyor ya da boşanmaya götürüyor. O yüzden kalbinizin atmadığı, mantığınizin evet demediği insanlarla evlenmeyin. Siz de evleneceğiniz kişi de evlilik kurumu da hiçe sayılmayacak kadar çok değerli.