Kıbrıs’ta tezleri her geçen gün biraz daha kabul görmeye başlamış Türkiye, o gün sokaklara dökülüp azınlıklara ait dükkânlar ve evleri yağmalayan çapulcular yüzünden, haklı olduğu davada haksız hale düşmüştür.
,,,,,,,,,,,,,
Özel Harp Birimi’ kökenli Org. Sabri Yirmibeşoğlu‘yla bir konuşmasını aktarır (s. 104). Okuyalım:
Sabri Yirmibeşoğlu: “-Sonra 6/7 Eylül olaylarını ele alırsak…” / Fatih Güllapoğlu: “-Pardon Paşam, pek anlayamadım. 6/7 Eylül olayları mı?” / SY: “-Tabii…6-7 Eylül de bir Özel Harp işidir ve muhteşem bir örgütlenmeydi. Amacına da ulaştı. (Paşa bunları söylerken benden de soğuk terler boşandı) Sorarım size? Bu muhteşem bir örgütlenme değil miydi?” / FG: “-E, evet Paşam !”
................
6-7 Eylül olayını doktora tezi konusu seçen Dilek Güven’in en keskin tespitlerinden biri, olayda ‘ingiliz parmağı’ bulunduğu… Bu tespitini olayın öncesi ve sonrasında dillendirilen görüşlere ve tepkilere dayandırıyor… Ağustos 1954’te, Atina’daki ingiliz Büyükelçiliği, “Şimdi iyi görünse de, Türk-Yunan ilişkileri küçük bir şok ile bozulacak kadar yüzeyseldir” görüşünü merkeze iletirken “Sözgelimi, Selanik’teki Atatürk evinde meydana gelecek küçük bir tahribat ilişkilerin sonu olur” örneğini vermiş…