sırtıma iğneler saplanıyor. bunun nasıl bir acıdan dolayı ortaya çıktığını burada sizlere anlatamam. ama anlayın. umurumda değil. anlatmak istemeyişimde nasıl bir boş vermişlik var ve bu boş vermişliğin altında yatan sebepleri...
altında yatıyor boş vermişliğin sebepleri, peki kimin?
isteyerek mi yatıyor altına? hayır. sahteden orgazm oluyor bazen çok mutlu gibi gösteriyor kendini. mutlyumuş havası veriyor gerçek bir orospu çünkü. sahteden yapıyor.
sebepler! size açık seçik küfrediyorum orada mısınız? beni duyuyorsunuz ve yine en adi halinizle sessiz sedasız kabuğunuzda biz burada mutluyuz deyip dışarı çıkamıyorsunuz. çıksanıza lan! çıkın! çıkın da yaşayalım hep birlikte her ne bok yiyeceksek yiyelim. gerekirse yakalım bu gezegeni! karadelikler de bulunmuş hem. oralara ilerleyelim, bizi içine çeksin. dünyamız güzelleşsin.
bu altında yatan boş vermişliğin sebepleri kimin altında yatıyor diye sormuştum. asıl anlatmam gereken buydu. kimin yatacak işte. geçmiş günlerin. unutmaya çalıştığım her şeyin altında yatıyor. bazen dayımın, bazen annemin, bazen eski sevgilimin, bazen orospu çocuğu bir minibüs şoförünün, bazen daha ikinci sınıfa giden bir tıp fakültesi öğrencisinin.
sebepleri sikeyim! sonuçları her gün beni sikiyor çünkü. nasıl bir ilişki yumağının içindeyim hiç bilmiyorum. nasıl bu kadar rahatsızlandım? ne ara bu kadar kaybettim sevmeyi. sevilmek beni ne zaman bıraktı?
sana söylüyorum. iyi oku! sana aşık değilken geldin, aşık ettin de , ne ara bıraktın beni sevmeyi? oysa sen beni sevmeyi bıraktığın gün ben sana ciddi aşık olmuştum. yoksa ilk günden mi oynadın bana? yalancı.
sen benim sebeplerimden de fenaymışsın meğer. ağzına sıçayım herşeyin ve herkesin. bugün istesem çok basit ağzına sıçmam senin. ama yapmayacağım. çünkü yaparsam, bişey olmaz. yeni sevgilinle yattığın evin adresini kendi ellerinle yazmışsın. shell'in karşısındaki apartman. numarası bile boktan. ama ah be sevgili. ne vardı bari benim adresimi sileydin oradan.