küçük kızların düğüne gelinlikle gitmesi

entry28 galeri
    16.
  1. hep beyazdır elbiselerim... ( yanındaki bebenin elini tut bi adım. ikinci adım)
    ben bu rengi pek çok severim... ( yanındaki bebenin elini bırak, ufacık ellerle elbisenin eteklerini tutup dön)
    papatyayı cicim çok sevdiğim için... ( yandaki elemanın elini tekrar tut bi adım iki adım)
    hep beyazdır elbiselerim... ( sahnenin ortasına gel anneyle göz göze gelip annneeee babam nerde diye cırla, ağlamaya başla)

    Ahahahahah... hatırlayanınız var mı bilmem ama ilkokul 1. sınıfta okuma bayramı yaptığımızda o yıllarda moda olan "şooora misifoyyy" diye başlayan, lambada şarkısından sonra en popüler olan kız rollerinin değişmez repliğinin dizeleri bu, "hep beyazdır elbiselerim"... dizeleri.

    geçenlerde beni görüp "ay ben bu kıza nasıl papatya rolü vermişim, bundan olsa olsa devedikeni olurmuş lan" bakışını esirgemeyen, "anneeaaa babam gelmedi mi" diye ağlamaya başlayınca, saklandığı yerden çıkıp mikrofona "nükonun babası kızınıza el sallayın" diyen bi öğretmen.

    80'lerin sonu 90ların başı, ilkokul 1.sınıfın müsameresinden bu kare. fotolarda annenin suratında benim kızım oldu mu papatya olur, gelin gibi maşallah ifadesi...
    haklı da, 10 tane kızlı erkekli grubun arasında bembeyaz giyinen tek benim. Havam 1500.

    Nasıl olmayayım lan; yıllarca giymek için can atılan, giydikten de çok değil maksimum 5 sene sonra "giydiğim güne lanet olsun" dedirten elbiseyi, gelinliği giyen tek kız benim.

    Daha müsamere başlamadan soyunma odasında (dersin bana, robert college'inden mezun. soyunma odanı yiyim lan. Sen şuna kalorifer dairesinden bozma bi yer desene) sınıfın en havalı kızı "esin" bile gelip elbisemi seviyor, "ayyyy nukoooo, harikaaaa" diye diye. Hiç oralı değilim; ayağımı yere vuraraktan "aneeaaa şunlara bişey de" diyorum en dayaklık tavrımla. Hele sınıfta bi yoksul kız var ki yanıma yaklaştığında "elleme, elleme kirleniyor" diyerekten bi alarm sistemi kurmuşum içime, kız ellemeye çalışsa, giriyor devreye kendiliğinden. çocukluk acımasızlık işte, tehlike anında camı kırınız yazısı gibi anam kafamı kırınca susuyo alarm o derece.

    Sonra başka başka fotolara bakıyorum, hepsinde stil aynı. Gecenin palyaçosu, Sevimsizlik abidesi olarak endam ediyorum ortalıkta. hayır o değil de, ulan, sanki bu elbise benimle büyüyor, kaç düğüne gidiyorum o elbiseyle bilinmez. Hayır o kadar kendimden eminim ki normalde aynı kıyafeti giyecek biriyle aynı ortama gelse kızlar sinir krizi geçirir ya, kriz mriz hak getire. fotolarda hemen hemen aynı kıyafeti (gelinliği kıyafet değil o nihahha) giymeme rağmen dans ediyorum hemcinslerimle. güven timsali gibiyim şerefsizim.

    Aha işte,
    küçükken koymuşuz bi kere kafaya gelin olmayı. Üzgünüm ama okuyan bi damat bey varsa lafım o'na; inan düğünde size kimse bakmıyor be ağa. Varsa yoksa, "ay peri kızı gibi olmuş, maşallah" tadında laflarla geline odaklı bakışlar. işte bunun getirisi bu. Yıllarca süren ve sürecek olan bi olay.

    hayır, Yap bi araştırma, 100 tane kadın yazar varsa en az 60-70 tanesi giymiştir bu sonra kaç düğünde giyildiği sayılamayan, beyaz, illaki bedene 2 beden (1 beden büyük al seneye de giyersin. Aaaa valla zengin durdu diyen anne modeon) büyük gelen, gerçek gelinin eteklerini dünyanın en mühim işini yapıyormuş gibi toplayan, konkon kelebek tadında ortalıkta dolaşan, giydiği gelinliğin eteklerine bakarak ekseni etrafında Mevlana gibi dönüp büyülenen, millet dans ederken ortalıklarda dolaşıp ayakbağı olan çocuklar. Var kendimden biliyorum. Ve Şimdi bu kızlar gelinlik giyme çağında. (O NE DEMEK LAN?)

    Ve DÜRT OMZUNDAN sor; gelinlik? diye bi tanesine;

    Cevap aynı; ne gelinliği lan bırak Allah aşkına" eheheh...

    Tanım: küçükken her düğünde üniformam olarak benimsediğim, giyene acayip bi surat ifadesi takındırtan, özgüven pompası tadında bi olaydır bu. valla.
    5 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük