sosyal medya kullanmayan yazar

entry24 galeri
    20.
  1. Aranızda "Facebook" ve "Twitter"e takılmayan herhalde kalmamıştır... Gerçi merhum Ecevit "herkesin evinde bilgisayar yok" demişti hatırlayan moruklar çıkacaktır şimdi içimizden, ne güzel günlerdi 56k modem ile bıçak sırt internete bağlanmak falan ama artık evde değil cepte gezdiriyor insanlar.

    neyse şimdi elektronik zevzekliklerle kimsenin o değerli vakitlerini(!) harcamayayım, bendeniz bu "paylaşım" numaralarıyla ilgilenmiyorum efendim. ne facebook ne twitter ne de instagram kullanıyorum. kendi isteğim ve şerefimle çağdışı kaldım!

    Bir büyük nedeni daha var tabii: Fikirlerimi ifade edecek bir mecraya sahibim çok şükür, 7 gün 24 saat istediğim gibi sözlükte yazabilirim... Twitter'in hepi topu yüz kırk vuruşluk kıskacına mahkum değilim. (Gerçi bunu kırmak için arka arkaya kırk "twit" atan da var.)

    "Sosyal medya" tabir edilen bu ortamlar, aslında asosyal, problemli, odasından çıkmayan, anasının tepsiyle yemek getirmesini bekleyen yüz kırk kiloluk genç psikopatların oyun alanı haline geldi. Ya da pis sakallı, tipsiz, tiroidi bozuk kılçık gibi oğlanlar bu ortamları "ruh çöplükleri" olarak kullanıyorlar. "Hacker" tabir edilen bilgisayar korsanları da bunlardan çıkıyor genellikle.
    Fikir olduğunu sandıkları birtakım abuklamaları, ya da en galiz küfürleri, en basit "imla kuralına" da uymayı beceremeden sallıyorlar gidiyor...

    Yirmi birinci yüzyılın ilk yarısının küresel hastalığıdır bu! ikinci yarıda neler çıkar bilemeyiz, ben yaşıyor olur muyum orasından da emin değilim.

    Fakat bilenler varmış... Gelecekten gelen adamlar!

    Şimdi birtakım zıpırlar Facebook ve Twitter'de bunları teşhis etmeye çalışıyorlarmış...

    Öyle ya, Amerikan sineması "zaman içinde seyahat" enayiliğiyle bu kadar kafanı şişirirse, çocuklara yönelik eğlencelikleri kazık kadar insanlar ciddiye alıp seyrederlerse, geçmişe gidenlere inanıyorsan, gelecekten gelenlere de inanırsın.

    O zaman abullabut yürüyen birtakım sarsak uzaylı canavarlara da inanırsın, onları izleyen siyah elbiseli adamlara da.

    Arayanlar herhangi bir sonuca ulaşamamışlar ama umutlarını da tüketmemişler. "Kehanetlerin" izini sürüyorlarmış, örneğin Papa'nın herhangi bir yere gitmesinden altı ay önce "Papa bilmem nereye gidecek" diye twit atan, zaman yolcusu olabilirmiş!

    "Meral Akşener cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamayacak" dediğim için ben de belki gliese 581b gezegeninden gelmiş olabilirim ha?

    Yok yok, gerçeği söyleyeyim, 2084 yılından geldim. Üzüleceksiniz ama haberini de vereyim, o tarihte CHP gene muhalefette!

    Şaşırtıcı olan, Amerika gibi "çocuk ruhlu" bir toplumun, bu saçmalıkları Avrupa kültürüne, durmuş oturmuş, eski ve köklü toplumlara, onların derli toplu gençlerine de sıvayabilmiş olmasıdır... işte kültür emperyalizminin gücü budur.

    Gerçekten de dünya genel bir "dıngıllaşma" süreci içindedir. Düne kadar hayal bile edilemeyen bir elektronik devrimi ve düne kadar kimsenin tahmin etmediği genel bir vasatlık, cahillik, basitlik, zevksizlik ve kafasızlık dalgası...

    O kadar böyle ki, tıraş bıçağı yapan herif bunu "quantum" adıyla satıyor.

    "bilgi" denen nane, böylesine ulaşımı kolay, böylesine paçalardan akarken ampul kafalı yobazların "population boom" yaşamasını ise hala hayretler içerisinde izliyorum orası ayrı konu...

    Bir de "uçan Türk Sabri Bey" vardı ya, hatırlıyor musunuz?, the flying Turkish man... O da uçma yeteneğini quantumla açıklıyordu, uçarken de "Allaaah" diye bağırıyordu.

    ulan nerde, ne yapıyor acaba şimdi?

    Kendisini bulup bir sorsalar bari, akşener yüzde kaç oy alacakmış 2019 seçimlerinde?

    Bazı başka "uçan" Türkler "rte ile başabaş gidiyor" diyorlar da, ciddi ve güvenilir olduğunu utanmadan tasdik eden yandaşları da var...

    Uçma konusunda bendeniz Türk Hava Yolları'yla yetiniyorum efendim, sağlıklı olan da budur.
    5 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük