Grand Prix de 4. olabildi ancak ama olsun bir Türk kızı imrenilecek bir rekora daha imza attı.
Melis imiz Mirela Renda tarafından 1999 nisanında kırılmış rekoru tarihin karanlık sayfalarına gömdü; 6.63 le.
Bir Türk evladı 6.63 atlayabiliyor!
Melis.
Melis Karin Mey.
Kendisini Türkiye Şampiyonluğu ya da uluslararası başarı için Türk yapanlara, aldığı paranın karşılığını veriyor.
Daha önce bir Rumen in kırdığı Türkiye rekorunu, şimdi de Güney Afrika Cumhuriyeti vatandaşı olarak doğmuş, büyümüş, spora başlamış, yetişmiş, daha iyisini de atlamış bir Türk evladı kırdı.
Bir de olimpiyatlarda kendi en iyi derecesini yapsa. Ah ne güzel olur!
Çarşaf çarşaf haberler.
Atletizmde Türk patlaması.
Olimpiyatlarda kürsüde bir Türk kızı!
Dünya Karin Mey i konuşuyor.
Türk atletizmi, Türk Sporu, Olimpiyat!
Keşke cümlelerde olimpizm de olsa. icraatlarına da yansısa.
Beden Eğitimi ilkokullarda 2 saat olsa da, içeriği değişse. Müfredat ; rahat hazıroldan çıksa, lise sonda seçmeli ders olmaktan çıkarılsa, ilkokulda derslere sınıf öğretmenleri değil, spor akademisi mezunu beden eğitimi öğretmenleri görev yapsa, ailelerin paralarıyla meslek sahibi olmak için minumum 4 sene okuyan öğretmenlerimiz istihdam edilebilse, çocuklarımızı farklı branşlara, kulüplere gönderebilse, mesela istanbul ; da gençler hentbol ligi oynanabilse, okul müsabakaları direkt eleminasyon olmasa, varoşlarda çocukları spora hazırlayan beden eğitimi öğretmenleri ve çocuklar ödeneksizlikten, seçilmiş çocuklarla 1 maç yapıp elenip gitmese.
Sezonu 1 maç olan takım sporu mu olur?
Melis olur! Belki madalya olur. Türkiye de spor olmuş olur!
Olimpizm felsefesi mi?
Yaşasın olimpiyat, yaşasın spor!
Tepeden tırnağa değişime, gelişmeye, reforma ihtiyacı var Türk sporunun.
Devşirme sporcuya, lokal anesteziye değil devrime ihtiyacımız var!
Spora.
Açız!
