hess'i anlatmadan önce gelişen olayları kısaca paylaşmak istiyorum:
rusya işgaline hazırlanan hitler, ilave cephe açmadan önce ingilizlerle barış yollu bir anlaşma yapmanın planları içerisindeydi. bu sırada ruslar, beynelmilel işçi bayramını kutlamak için moskova meydanında göz korkutma amaçlı askeri tören düzenlediler. (1 mayıs 1941)
bahsi geçen bu devasa boyutlardaki askeri geçitin tek bir amacı vardı; o da hitler liderliğindeki nazileri korkutmak. fakat, dönemin bir diğer kasabı olan josef stalin'in almanlar üzerinde etki bırakma politikası pek bir işe yaramamıştı. sovyet casuslarından, almanların savaş hazırlıkları içerisinde bulunduklarına dair istihbarat raporları aldı. lakin, hitler'in alman-sovyet saldırmazlık paktını bu kadar erken bozacağını inanmakta güçlük çekiyordu. devam ediyorum;
alman maraşeller, bu devasa askeri geçit törenine konuk olarak katıldılar. dönemin halk komiseri ve stalin'in savunma bakanı olan rus maraşel "semyon timeshenko", onları saygıyla selamladı. bu sırada almanlar boş durmadı. rudolf hess, bundan sonra devreye girdi.
iskoçya'da, glasgow yakınlarında alman avcı bombardıman uçağı olan "Messerschmitt Bf 110"'un kalıntıları ingilizler tarafından bulundu. pilotunun paraşütle atlayarak kurtulduğu tespiti o dakika yapılmıştı. daha sonra bu kurtulan pilotun üst düzey bir nazi olduğu ortaya çıkmıştı. yani, hitler'in yardımcısı rudolf hess'di. kendisi esir düştükten sonra her ne kadar "buraya barış göreviyle geldim" dese de, ingilizler buna inanmamıştır.
hatta hess, hitler'i sıkı sıkıya destekleyen ilk kişilerden birisidir. 1933 yılında, nazi propagandalarının yapıldığı dönemlerde hess, şu konuşmayı yapmıştır.
bu fanatikliğine rağmen hitler'den beklediği ilgiyi görememiştir. oynadığı rolün önemsizliğini her daim içerlemiştir. hitler'e, ingilizlerle aralarındaki anlaşmazlığı ortadan kaldırabilecek tek kişi olduğunu ölümüne kanıtlamak istemiştir. lakin, bu fedakarlığına rağmen hitler onu önemsemedi. ingilizler hess'i esir aldılar ve dönemin ingiltere başkanı olan Winston Churchill'in emri ile hapise attılar. hitler onu önemsemedi ve hapiste yatmasına göz yumdu. hess, ömrünün sonuna kadar demir parmaklıkların arasında yaşadı.
