diktatörlük

entry22 galeri
    14.
  1. seçimin var olup olmamasıyla ya da toplumsal olayları bastırmada şiddetin kullanıp kullanılmamasıyla alakası olduğunu düşünmüyorum.

    ben diktatörlüğü ikiye ayırıyorum. biri fiili diktatörlük, diğeri ise manevi diktatörlük.

    fiili diktatörlüğü anlatmama gerek yok hepiniz biliyorsunuz. manevi diktatörlük ile ilgili tespitte bulunmak istiyorum.

    1- bir vatandaş mevcut rejimi veya rejimin temsilcilerini eleştirmeye kalktığında rejim düşmanı, ülke düşmanı veya vatan haini, dinsiz ilan ediliyor ise orada manevi diktatörlük vardır.

    2- bir vatandaş hesap sorma hakkını kullanmaya kalktığı zaman bunu yapamıyor ve bir şekilde rejim yanlıları tarafından konu geçiştiriliyor veya bastırılıyor ise orada manevi diktatörlük vardır.

    3- vatandaşlar, güncel bir sorun hakkında toplanıyor ve yetkililere gerekenin yapılması çağrısında bulundukları zaman eğer yönetim dönüp bu insanların sorunu nedir, ne yapmalıyız diye konuşmuyor ise orada manevi diktatörlük vardır.

    4- bir ülkede gündem hızlıca değişiyor, bir kişinin veya zümrenin ağzından çıkan söz toplumda büyük yankı uyandırarak konuşulmaya başlanıyor; hatta bu konu yüzünden insanlar birbirlerine küfür ediyor, darılıyor ise o ülkede kesinlikle manevi diktatörlük vardır. bunun nedeni ise ülkemizde olduğu gibi atlet gibi meseleler halkın ağzına sakız ediliyor ise bilinmesi gerekir ki yönetim çok daha büyük bir meseleyi gizlemek istiyordur.

    5- hiçbir ayrım olmaksızın insanlığın temel problemleri çözüme kavuşmamış iken tarihi hatalar konuşuluyor, tarihi kişilikler tartışılıyor, sanatçı denilen soytarıların hayatları halkın ağzına pelesenk oluyor ise orada diktatörlük vardır. çünkü gerçekten halkını düşünen hiçbir yönetim işsizlik, açlık, refah düzeyi, uyuşturucu ve alkol belası, iç ve dış göç, faiz ve darphane mikrobu vb. konular varken halkının bu tarz konuların peşine düşmesine izin vermez. bunların gündem yapılmasına müsaade etmez.

    yanlışım varsa bu bendendir, hakkı söylediysem allah'tandır.
    1 ...